Taraflar arasında görülen davada;Davacı vasisi, annesi F.K.G.’in maliki olduğu 509 ada 140 ve 141 parsel sayılı taşınmazlarını davalı Y.. Ö.’a satış suretiyle temlik ettiğini, ondanda danışıklı olarak diğer davalıya devredildiğini, akit tarihinde annesinin ehliyetsiz olduğunu, taşınmazın hile ile çok düşük bedel gösterilerek elinden alındığını ileri sürerek tapu iptal ve F. K.G.adına tesciline ya da dava tarihindeki rayiç değerinin yasal faizi ile birlikte davalı Y. Ö.’tan tahsiline karar verilmesini sitemiştir
Davalı Y.Ö., davacının 17 yıl şoförlüğünü ve hizmetini yaptığını, sigortası olmadığı için karşılığında dava konusu taşınmazları bağışladığını, ancak satış olarak gösterildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur, diğer davalı İ.A. ise; taşınmazları iyiniyetle satın aldığını, davacıyı tanımadığını, komşu parsel maliki olduğunu, dava konusu bir taşınmazı kendisine ait parsel ile tevhit ettirdiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının temlik tarihinde ehliyetsiz olduğu, ancak son kayıt maliki olan davalı İlker"in kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçeleri ile bedel isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi . .’nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, tazminata karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının maliki olduğu 140 parseli 5.3.1999 da, 141 parseli 12.4.2000 de davalı Y.Ö.’a satış suretiyle temlik ettiği, ondanda 140 parsel 25.3.1999 da, 141 parsel ise 28.6.2000 tarihinde diğer davalı .ya intikal ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vasisi, anılan temliklerin davacının ehliyetsizliğinden yararlanılarak gerçekleştirildiğini, ayrıca işlemin hile ile illetli olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, mahkemece tapu iptal ve tescil isteminin reddine, davalı Yaşar aleyhine tazminata karar verilmiştir.
Davacının temlik tarihlerinde ehliyetsiz olduğu Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ile belirlendiği, çekişmeli taşınmazların bizzat davacı tarafından uzun süredir şoförlüğünü yapan Yaşar Öztaş"a gerçek değerin çok altında bir bedelle temlik edildiği, onunda kısa aralıklarla diğer davalıya satış biçiminde devrettiği sabittir.
Dava konusu taşınmazın ve tarafların bulunduğu çevrenin küçük olması, satış sırasında gösterilen değer ile gerçek değer arasında açık fark bulunması, davalı İlker"in aynı zamanda çekişme konusu 140 parselle sınır olan 150 parselin maliki olması, tefecilik, çek senet tahsilatı yapmak, çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi olmak suçundan İzmir 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/153 Esas sayılı dosyasında tutuklu sanık durumunda bulunması, anılan ceza dosyasında müştekilerin bir kısmının taşınmazın bulunduğu Milas"ta ikamet etmesi, tanık beyanları ve içinde bulundukları sosyal çevre itibariyle davacının tanınan bir kişi olması ve taşınmazların kısa aralıklarla temlik edildiği de gözetildiğinde davalı İlker"in iyiniyetli sayılamayacağı ve TMK nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır.
O halde; yukarıda açıklandığı üzere, davacının hukuki ehliyetten yoksun bulunduğuna ve davalı İlker"in de iyiniyetli sayılamayacağına göre, yapılan temliklere hukuksal değer izafe etmek olanaklı değildir.
Hal böyle olunca; tapu iptal ve tescil isteğinin kabulü yönünde hüküm kurulması gerekirken tazminata karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de nizalı taşınmazların dava tarihindeki değeri üzerinden tazminat takdiri gerekirken, temlik tarihindeki değerinin esas alınması da isabetli değildir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.