Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1194
Karar No: 2020/1369
Karar Tarihi: 06.02.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/1194 Esas 2020/1369 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/1194 E.  ,  2020/1369 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.07.2012-16.05.2013 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilanına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.11.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ile birleştirilen dosya davalısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl ve birleştirilen dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk karar davacı vekili ile davalı idare vekilinin temyizi üzerine Dairemizce "... davacının davalı ... aleyhine 16.05.2013 tarihinde açtığı dava evrak üzerinde incelenerek 23.05.2013 tarihinde asıl dava ile birleştirilmiş; asıl davaya ait 10.07.2012 tarihli dava dilekçesi ve birleştirme kararı ile 20.06.2013 günlü duruşma tarihi, anılan davalıya 31.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş ve mahkemece bir sonraki duruşma günü olan 18.07.2013 tarihinde davalı idarenin yokluğunda esas hakkında karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, davalı idare birleştirilen dava dosyasında davalı olup, idareye birleştirilen dava dosyasının dava dilekçesinin tebliği gerekirken asıl davaya ait dava dilekçesinin tebliğ edildiği anlaşılmakla, usulüne uygun taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği gibi, anılan davalı bakımından yukarıda değinilen usul hükümleri yerine getirilmeksizin davanın esası hakkında hüküm kurulması Anayasa"nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkına da aykırıdır (HMK 27.md).
    O halde, usulüne uygun taraf teşkili sağlanmaksızın ve yukarıda değinilen usul hükümleri yerine getirilmeksizin işin esası hakkında yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. " şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili ile davalı idare vekili temyiz etmişlerdir.
    Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
    O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve Türk Medeni Kanunu"nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
    Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
    Öte yandan, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin bu davalarda, taraflar arasında mülkiyet ihtilafının bulunmadığı; davacının talebinin kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gözetilerek, hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması ve ayrıca yargılama gideri ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden iptal edilen idari işlemi yapan davalı Belediye"nin sorumlu tutulması gerekir.
    6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m. 26/1)
    Somut olaya gelince; mahkemece, dava konusu 443 ada 1 parsel ile 444 ada 1 sayılı parsel hakkında yapılan imar uygulamalarının iptal edildiği ve oluşturulan imar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanaklarının kalmadığı gözetilmek suretiyle; anılan kadastral parsel sınırları üzerinde, iptal edilen imar uygulamaları ile oluşturulan alanlar ile miktarları açıkça belirlenerek, bu kısımlara ilişkin imar sicil kayıtlarının iptali ile 443 ada 1 parsel ve 444 ada 1 sayılı sayılı kök parsellerin sınırları içinde kalan yol ve park vb. olarak ayrılan alanlarıyla birlikte kök parselin ihyası ve davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere infaza elverişsiz biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi