8. Hukuk Dairesi 2016/8870 E. , 2019/3547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVACI (Üçüncü Kişi) :
DAVALI (Alacaklı) :
DAVALI (Borçlu) :
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkili şirkete ait iş yerinde haciz yapıldığını, adreste müvekkilinin faaliyette olduğunun vergi levhası ile sabit olduğunu, müvekkili şirket ile borçlu şirketin bir ilgisinin bulunmadığını belirterek haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlu şirket ile istihkak iddiasında bulunan firma arasında birçok yönden irtibat bulunduğunu, aralarında fiili ve organik bağın çok açık şekilde ortada olduğunu, haciz işleminin borçlu şirketin faaliyet adresinde yapıldığını, borçlu şirket ile üçüncü kişi şirketin aynı iş kolunda aynı adreste faaliyet gösterdiklerini savunarak davanın reddine, %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, haciz adresinin haciz tarihi itibarı ile borçlu şirketin sicile kayıtlı adresi olarak bildirilmiş olması, haciz esnasında borçluya ait evraklar bulunması, borçlu şirket ve davacı şirketin faaliyet konularının aynı olması nedeniyle iki şirket arasında organik bağ bulunduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı üçüncü kişi ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1. Davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazları tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmadığından reddine,
2. Davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
2004 sayılı İİK’nin 97/13. maddesinde: "(Değişik fıkra: 09.11.1988 – 3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın (Değişik ibare: 02/07/2012–6352 S.K./19.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur." düzenlemesi yer almaktadır. Bu madde kapsamında; alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için anılan yasal düzenleme kapsamındaki tüm koşulların bir arada bulunması, buna göre üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddinin yanı sıra takibin ya da satışın ertelenmesi kararının bulunması ve bu kararın infaz edilmesi gerekir. Ancak, bu madde kapsamında Mahkemece takibin/satışın durdurulma kararı verilebilmesi için, üçüncü kişi tarafından takibin/satışın tedbiren durdurulması için talepte bulunulmuş olması gerekir.
Bu kapsamda somut olaya gelince; davacı üçüncü kişi vekilince takibin/satışın tedbiren durdurulması yönünde istekte bulunulmuş; Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2014/7598 Esas sayılı dosyasında 01.09.2014 tarihinde mahcuzların satışının Mahkemenin 14.11.2014 tarihli ara kararı uyarınca teminat yatırılması halinde durdurulmasına karar verilmiş, İcra Müdürlüğünün 25.11.2014 tarihli kararı ile satışın durdurulmasına karar verilmiş olduğundan, alacaklı lehine hacizli mal ile takip konusu alacak miktarından değeri daha düşük olan alacak miktarı (14.960,00 TL) üzerinden %20 oranında tazminata karar verilmesi gerekirken tazminat talebinin reddine karar verilmesi, ayrıca davanın esasına yönelik karar verildiğine göre, karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı alacaklı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 15,20 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.