12. Ceza Dairesi 2016/4831 E. , 2016/8739 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Katılanlar :1-..., 2-..., 3-...,
4-..., 5-..., 6-...,
7-..., 8-..., 9-...,
10-...
Suç :Taksirle öldürme, Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, Suç üstlenme
Hüküm :1-Taksirle öldürme suçundan sanık ... hakkında TCK’nın 85/2, 62, 53/6. maddeleri uyarınca mahkûmiyet, sürücü belgesinin geri alınması.
2-Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, Suç üstlenme suçlarından sanıklar ... ve ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması.
Taksirle öldürme suçundan sanık ...’nin mahkûmiyetine ilişkin hüküm ile suç üstlenme suçundan sanık ... ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, sanık ... müdafi, Katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanıklar ... ve ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanun"un 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, katılanlar vekilinin temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
II-Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
Sanık ...’nin saat 23.35 sıralarında idaresindeki kapalı kasa kamyonet ile tek yönlü, 3 şeritli, 10.5 m genişliğindeki, aydınlatması bulunmayan, meskun mahal, 70 km hız sınırı uygulanan düz ve eğimsiz yolun sol şeridinde seyretmekte iken direksiyon hakimiyetini kaybedip, orta refüj üzerinden karşı yol bölümüne geçerek, karşı yönden gelen ... idaresindeki araçla, akabinde de ... idaresindeki araçla çarpışmaları sonucu kendi aracındaki ... ile ..., ... ve ...’un ölümlerine, katılan ...’un yaşamsal tehlike geçirip, hayat fonksiyonlarını 2 derece etkileyen kemik kırığına ve yüzde sabit ize neden olup, (dalak laserasyonu nedeniyle) duyu veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde, katılan ...’un basit tıbbi müdahale ile giderilebilir derecede, kendisinden şikayetçi olmayan mağdur/sanıklar ... ve ... ile mağdurlar..., ..., ..., ... ve ...’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir derecede ve mağdur ...’ın ise hayat fonksiyonlarını 2 derece etkileyen kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmalarına neden olduğu olayın yargılaması sonunda, 70 km hız sınırı uygulanan yolda idaresindeki aracı aşırı hızlı sevk ve idare ettiğine dair maddi ve teknik bulgularla desteklenen yeterli delil bulunmayan sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiş, sanık hakkında temel ceza tayin edilirken şikayetçi olmayan mağdurların nazara alınamayacağı hususu gözetilmemiş ise de, tamamen kusurlu olarak 4 kişinin ölümüne biri nitelikli iki kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında 10 yıl temel ceza tayin edilmiş olunmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin ceza miktarına ve sanık hakkında TCK’nın 22/6 maddesinin uygulanması gerektiğine, katılanlar vekilinin ceza miktarına, olası kasta ve bilinçli taksirin koşullaırının oluştuğuna ve mahalli Cumhuriyet Savcısının da bilinçli taksirin koşullarının oluştuğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Taksirli suçlarda TCK’nın 53/1 maddesinde yazılı hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; TCK’nın 53/1 maddesine ilişkin (6.) bendin hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.