
Esas No: 2012/286
Karar No: 2012/2703
Karar Tarihi: 09.04.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/286 Esas 2012/2703 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali Davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının, müvekkilinin ortağı olduğunu, kooperatife olan aidat ve şerefiye borçlarından dolayı girişilen takibin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının ortaklığa alınmasına ilişkin yönetim kurulu kararına göre davacının sabit ve peşin bedel ödeyerek ortak olduğu veya ödemelerinin toplamının 110.000,00 TL den ibaret olduğuna dair bir kayıt bulunmadığından davacının, sabit ve peşin bedel ödeyerek ortak olduğunun kabulünün mümkün olmadığı ve diğer bütün ortaklarla aynı ödeme yükümlülüklerine tabi olacağının kabulü gerektiği, davalının, 23.06.2009 tarihinde kooperatife üye olduğu tarihten, takip tarihine kadar toplam 49,170,00 TL aidat ödemesinde bulunduğu, 21.09.2008 tarihli genel kurulda, üst daireler karşılığı 166.000,00 TL bedelle üye kaydedilmesi hususunda yönetim kuruluna yetki verildiği, ayrıca ... 5. Noterliği’nin 30.01.2007 tarih ve 1273 yevmiye numarasında tasdikli şerefiye raporuna göre davacıya tahsis edilen (A) blok 40 nolu dairenin şerefiye bedelinin 21.196,00 TL olarak belirlendiği, buna göre davacının ödemesi gereken bedelin daire bedeli olarak 166.000,00 TL, şerefiye bedeli olarak 21.196,00 TL, tapu masrafı olarak 5.000,00 TL olmak üzere toplam 192.196,00 TL olduğu, davacının belgeli olan toplam 49.170,00 TL ödemesinin düşümünden sonra bakiye 143.026,00 TL borcunun olduğu, icra takibinden önceki Temmuz 2009 aidat borcunun da ilavesi ile davacının 144.026,00 TL aidat ve 4.320,78 TL gecikme faizi borcu olmak üzere toplam 148,346,78 TL borcunun bulunduğu, dava konusu alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazının iptaline, asıl alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı ortak aleyhine, davacı kooperatifçe girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkca ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Yasa"nın 23. maddesine
aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Mahkemece, anılan ilke doğrultusunda maliyet bedelinin 166.000,00 TL olarak belirlendiği 21.09.2008 tarihli genel kurulun 6. ve 9. maddeleri ile 23.06.2009 tarihli tutanağın birlikte değerlendirilerek peşin ödemeli ortaklık olup olmadığının tartışılması gerekirken, davacının ortaklığa alınmasına ilişkin yönetim kurulu kararına göre davacının sabit ve peşin bedel ödeyerek ortak olduğuna dair bir kayıt bulunmadığından bahisle davanın kabulü doğru görülmemiştir.
Öte yandan, davacının aldığı dairenin alt daire mi üst daire mi olduğunun belirlenmesi, 23.06.2009 tarihli tutanaktaki imza sahiplerinin ve bu kimselerin kooperatife yetkili olup olmadıklarının tespiti yapıldıktan sonra bu belgelerin niteliğinin tartışılması ve peşin ödemeli ortak olduğunun kabulü halinde davalıdan, şerefiye bedelinin alınıp alınmayacağının tartışılması gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi de doğru olmamıştır.
2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.04.2012 tarihinde oybiliğiyle karar verildi.