12. Ceza Dairesi 2015/11884 E. , 2016/8734 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle yaralama
Hüküm :Beraat
Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan küçüğün parkta oynarken düşüp, kolundan yaralanması üzerine, babası tarafından 17.07.2010 günü Opr. Dr. Sanığın görev yaptığı Devlet Hastanesi acil servisine getirildiği, katılan küçüğün sol dirseğinde kırıklı çıkık olduğunu tespit eden sanığın, hastaneye yatmasına karar verdiği katılan küçüğün dirseğindeki çıkığı düzeltmeye çalıştığı, başarılı olamayınca 18.07.2010 günü katılan küçüğün çıkığını anestezi altında, röntgen yardımıyla tekrar düzeltmeye çalıştığı, sonucu görmek için kontrol grafisi ve bilgisayarlı tomografi çektirdiği, dirsek pozisyonunun tam düzgün olmaması nedeniyle, ameliyatın gerekli olduğunu hasta yakınlarına açıkladığı ve onay alarak 20.07.2010 günü katılan küçüğü ameliyat ettiği, kontrol grafisinde dirsek pozisyonunun düzgün olduğunu görmesi üzerine de katılan küçüğü, kontrol ve pansuman için getirilmesini söyleyerek taburcu ettiği, 26.07.2010 günü yaptığı kontrolde ise dirsek pozisyonunun bozulduğunu görmesi, tekrar bir ameliyat yapılması gerektiğini tespit etmesi ve beyanına göre; vakanın komplike olması, hem de hasta yakının memnuniyetsizliği nedeniyle katılan küçüğü bir üst sağlık merkezine sevk ettiği, olay sonrası katılan küçüğün babası tarafından 28.07.2010 günü götürüldüğü ... Üniversitesi Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesince tanzim edilip, dosya içinde bulunan Epikriz raporunda, katılan küçüğün sol dirseğindeki (önceki operasyona ait) k telinin 28.07.2010 günü çıkarıldığının, 30.07.2010 günü ameliyat edildiğinin, 02.08.2010 günü yapılan pansumanda k telinin kaydığının görülmesi sebebiyle tekrar operasyon planlandığının ve 03.08.2010 günü ameliyat edildiğinin bildirilmesine göre; üst sağlık kuruluşunda görevli akademisyen hekimlerce tedavisi yürütülen katılan küçüğün dirseğindeki kırığın niteliği gereği iki kez ameliyat edilmesi, ikinci ameliyatın başarısız olan ilk ameliyattan sonra gerçekleştirilmiş olması nazara alınıp, dosya içindeki sanığın kusuru bulunmadığına dair bilirkişi raporları da değerlendirildiğinde, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınmaksızın atfı kabil kusuru bulunmadığı anlaşılan sanığın beraatine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, bu nedenle tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 24/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.