Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1210
Karar No: 2018/5059
Karar Tarihi: 16.03.2018

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/1210 Esas 2018/5059 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2018/1210 E.  ,  2018/5059 K.
"İçtihat Metni"

Tehdit suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2017 tarihli ve 2015/619 esas, 2017/300 sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 02/02/2018 gün ve 94660652-105-34-12302-2017-KYB sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/02/2018 gün ve 2018/10573 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
1- 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (b-3) bendi uyarınca tehdit (madde 106/1) suçunun uzlaşma kapsamına alındığı cihetle, somut olayda sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 106/1. maddesinde düzenlenen suçun tehdit suçu olduğu ve uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilmeksizin uzlaştırma işlemleri yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Sanığın mahkûmiyetine esas sair tehdit suçunun 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1. cümlesinde düzenlendiği, mahkemece hüküm fıkrasında sanığın eyleminin sair tehdit suçunu oluşturduğundan bahisle cezalandırıldığının belirtilmesine karşın, ceza maddesinin 106/1-2. cümle olarak yazıldığı ve bu hususun maddî hatadan kaynaklandığı, gene sanığın sabit görülen eylemine karşılık gelen 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1. cümle"de düzenlenen sair tehdit suçunun alt sınırının 6 ay hapis cezası olmasına karşın, maddî hata sonucu temel cezanın 30 gün adli para cezası olarak belirlendiği, bu hatayı takiben 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim ve 50/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca paraya çevirme işlemi sonucunda 3.000,00 Türk lirası yerine, 500,00 Türk lirası adlî para cezasına karar verilmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesinde,
isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2017 tarihli ve 2015/619 esas, 2017/300 sayılı kararının,
1-02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (b-3) bendi uyarınca tehdit (madde 106/1) suçunun uzlaşma kapsamına alındığı cihetle, somut olayda sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 106/1. maddesinde düzenlenen suçun tehdit suçu olduğu ve uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilmeksizin uzlaştırma işlemleri yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Sanığın mahkûmiyetine esas sair tehdit suçunun 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1. cümlesinde düzenlendiği, mahkemece hüküm fıkrasında sanığın eyleminin sair tehdit suçunu oluşturduğundan bahisle cezalandırıldığının belirtilmesine karşın, ceza maddesinin 106/1-2. cümle olarak yazıldığı ve bu hususun maddî hatadan kaynaklandığı, gene sanığın sabit görülen eylemine karşılık gelen 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1. cümle"de düzenlenen sair tehdit suçunun alt sınırının 6 ay hapis cezası olmasına karşın, maddî hata sonucu temel cezanın 30 gün adli para cezası olarak belirlendiği, bu hatayı takiben 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim ve 50/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca paraya çevirme işlemi sonucunda 3.000,00 Türk lirası yerine, 500,00 Türk lirası adlî para cezasına karar verilmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesinde,
isabet görülmediği gerekçeleriyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Tehdit suçundan sanık ... hakkında, 6763 sayılı Yasa uyarınca uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğinin ve hüküm kurulurken uygulama hatası yapılıp yapılmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III-Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 1. fıkrasında “Hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunması halinde bu maddede düzenlenen olağanüstü yasa yoluna konu olabileceği belirtilmiştir.
YCGK"nun 17.7.2007 gün ve 2007/145-172 sayılı, 27.3.2007 gün ve 2007/73-76 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere hükümdeki diğer yasaya aykırılıklar giderilmeden, uyuşmazlık konusunda karar verilmesi halinde, hukuka aykırılıkları giderme ve ülkede uygulama birliğini hukuka uygunlukla sağlama amacına hizmet için öngörülen "Kanun yararına bozma" kurumu, bünyesinde hukuka aykırılık taşıyan hükümleri onaylama sonucunu doğuracaktır.
Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde başkaca yeni hukuka aykırılıkların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda;
Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle, TCK"nın 125/2-1, 43/1, 53, 106/1-1.cümle ve 53. maddeleri uyarınca yargılanıp cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, hazırlık aşamasında, kötü muamele suçu yönünden sanık ve katılana uzlaşma teklif formu imzalatılmak suretiyle uzlaşma teklifinde bulunulduğu, tarafların uzlaşmak istemediği, yargılama sırasında da sanık ve katılana uzlaşma teklifinde bulunulmadığı ya da 6763 sayılı Yasa uyarınca dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verilmediği, yargılama neticesinde, Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2017 tarihli ve 2015/619 esas, 2017/300 sayılı kararıyla sanığın, TCK"nın106/1-2. cümle, 62 ve 52/2, 125/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca sırasıyla 500 Türk lirası ve 1.500 Türk lirası adlî para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanık isnat olunan tehdit ve hakaret suçlarını birlikte işlemiştir. CMK"nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasına, 09/07/2009 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz" cümlesi, suç tarihi itibariyle yürürlüktedir. Hazırlık aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından sanığın tehdit eylemi, TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamında değerlendirilmiş ve bu madde uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır. TCK"nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu, suç tarihi itibariyle uzlaştırma kapsamında değildir. Hakaret suçu ise, tehdit suçuyla birlikte işlenmesi nedeniyle CMK"nın 253/3-son cümlesindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma kapsamı dışında kalmıştır. 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35. maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı, sanığa yükletilen hakaret suçunun ise, suç tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesi uyarınca tehditle birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaştırma kapsamında bulunmadığı ancak, yeni düzenlemeyle tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması sebebiyle bu suçun da uzlaştırma kapsamına girdiği ve her iki suç yönünden uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesinin gerektiği anlaşılmıştır. Ancak, hakaret suçundan kurulan hüküm yönünden bu husus kanun yararına bozmaya konu edilmemiştir.
Yargıtay incelemesi sırasında saptanan yukarıda belirtilen yeni hukuka aykırılık nedeni, Kanun yararına bozma konusu yapılmadığından belirtilen Kanun yolunun niteliği gereği resen giderilemeyecektir.
Kanun yararına bozma konusunun bu aşamada sonuçlandırılması, yapılan açıklamalar ışığında olanaklı bulunmamaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2) Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, Kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMEK üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 16/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi