Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı ......A.Ş tarafından, asıl borçlu .... Ldt. Şti ve ipotek veren E.S. aleyhinde "250.000 YTL"ye kadar borçların teminatını teşkil etmek" üzere verilen limit ipoteği ile ihtarnameye dayalı olarak İİK. 150/ı maddesi gereğince, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmış.Örnek 6 numaralı icra emrinin E."e “muhatabın adresinin kapalı olması nedeniyle yapılan araştırmada Apt. Görevlisi İ.M.muhattabın dışarı gittiğini beyan ettiğinden T.K 21. madde gereği bağlı bulunduğu mahalle muhtarı O. Y. imzasına tebliğ edilerek 2 no" lu form kapısına yapıştırıldı. Bu durumda Apt. Görevlisine haber verildiği” şeklinde 21.05.2009"da uslüne uygun tebliğ edilmesi üzerine, 01.06.2009 harç tarihli dilekçesiyle; kendisine gönderilen icra emri ve ihtarnamenin usulsüz tebliğ edildiğini, ipoteğin limit ipoteği olup muacceliyet ihtarı yapılmadan takip yapılamayacağını, icra dairesinin yetkisiz olduğunu ve limit üzeri borcun kendisinden tahsilinin istenemeyeceğini belirterek icra mahkemesinden takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, limit ipoteğine dayalı olarak ödeme emri yerine icra emri gönderilmesinin hatalı olduğunu, bu durumun kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle süresiz şikayete tabi bulunduğunu ve takibin iptali gerektiğine karar verilmiştir.
İİK"nun 149/a atfı ile aynı yasanın 33.maddesi gereğince, ipoteği paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, limit aşımı şikayeti dışındaki şikayetler yedi günlük hak düşürücü süreye tabidir.
Mahkemece, şikayetçi ipotek veren aleyhinde ipotek limiti olan 250.000 YTL ile sınırlı olarak talepte bulunulduğu, limit aşımının olmadığı ve diğer şikayetlerinin de uslüne uygun tebliğ edilen icra emrinin tebliğine göre de, yedi günlük hak düşürücü süreden sonra yapıldığı, nazara alınarak şikayetin reddi yerine, yazılı gerekçeyle kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/04/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.