Esas No: 2020/723
Karar No: 2020/3557
Karar Tarihi: 08.12.2020
Danıştay 13. Daire 2020/723 Esas 2020/3557 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/723
Karar No:2020/3557
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Fonu
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı hakkında Fon Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı gereğince düzenlenen … tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubunun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; Dairemizin 03/12/2018 tarih ve E:2018/661, K:2018/3531 sayılı bozma kararına uyularak, … Grubu şirketlerinden … Servis Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş.'de …; … Hizmetleri A.Ş.'de …; … Finans Faktoring Hizmetleri A.Ş.'de 01.04.1997-04.03.1999 tarihleri arasında kanunî temsilcisi olarak görev yapan ve bu konuda herhangi bir tereddüt bulunmayan davacının, 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesi gereğince sorumlu tutulabileceği, dava konusu ödemeye çağrı mektubunda, davacının … Faktoring Hizmetleri A.Ş. ve … Finans Faktoring Hizmetleri A.Ş.'de yönetim kurulu üyeliği yaptığı dönemde kullandırılan ve geri ödenmeyen krediler nedeniyle sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı; ancak … Servis Turizm İnşaat ve Tic. A.Ş.'nin kanuni temsilcisi olduğu gerekçesiyle davacının sorumlu olduğu 3.059.502,08-TL tutarın hesaplanmasına ilişkin olarak davalı idarenin 05/09/2014 tarihli karar düzeltme dilekçesinde, … referans numaralı akreditif kredisinin tazminine ilişkin ihtarnamelerde yer alan tutarların hesaplamaya dâhil edilmediği belirtilmekle birlikte, hesaplamaya ilişkin davalı idarenin 05/12/2008 tarihli savunması ekinde yer alan tabloda, … referans numaralı akreditifin tazmininden kaynaklı tutarların hesaplamaya dâhil edildiği, … referans numaralı akreditif kredisinin kullandırım tarihinin 27/10/1999 olması ve bu tarihin de davacının yönetim kurulu üyeliği görevinden ayrıldığı tarihten sonraki bir tarih olması nedeniyle hesaplamaya dâhil edilmemesi gerektiği hâlde hesaplamaya dâhil edildiği anlaşıldığından, … Servis Turizm İnşaat ve Tic. A.Ş.'nin kanuni temsilcisi olduğu gerekçesiyle davacının sorumlu tutulduğu 3.059.502,08-TL kısmı yönünden dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin 3.059.502,08-TL tutarlık kısmı yönünden iptaline, 50.959.319,21-TL tutarlık kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, şirketlerin defter ve kayıtlarına el konulduğu ve nerede oldukları bilinmediğinden sorumlu tutulamayacağı, kullanılan kredilerin bir kısmının kanuni temsilci olarak görev yaptığı tarihten önce, bir kısmının ise görev süresi içinde kullandırıldığı ve kanuni temsilci olarak görev yaptığı dönemde … A.Ş.'ne geri ödenmesinin istenmediği, 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesinin 5. fıkrasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği; davalı idare tarafından, davacının kanunî temsilci olarak görev yaptığı dönemlerde kullandırılan ve geri ödenmeyen kredilerden sorumlu tutulduğu, kanunî temsilcilik görevinden ayrıldıktan sonra kullandırılan kredilerden ise sorumlu tutulmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin 3.059.502,08-TL tutarlık kısmının hukuka aykırı olduğu belirtilerek davalının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen reddi, dava konusu işlemin kısmen iptali yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.