12. Ceza Dairesi 2015/12017 E. , 2016/8727 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Katılanlar : 1-..., 2-...
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 22/3, 62/1, 63, 54. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın olay günü tarlada çalıştıktan sonra saat 20:30 sıralarında eve geldiği, annesinden, daha önce de tavuklarına zarar vermiş başıboş bir köpeğin o gün de kendilerine ait tavukları yediğini öğrendiği, bu sebeple köpeği öldürmeye karar verdiği, önce evde bulunan kendisine ait suça konu av tüfeğini aldığı, daha sonra telefonla köy muhtarı olan..." a köpeği vuracağını söylediği, ...." ın da "tamam vur, köpek evin önünde gel" dediği, sanık ..." in bunun üzerine köy muhtarının evinin bulunduğu yere doğru hareket ettiği, köpeği yolun kenarında gördüğü, biraz yaklaştıktan sonra olay yeri inceleme raporu ve keşif zaptından da anlaşılacağı üzere yaklaşık 30 - 40 metrelik mesafeden ilk ateşi gerçekleştirdiği, ancak köpeği öldüremediği ve köpeğin köy içerisinde bulunan alana doğru kaçmaya başladığı, sanığın köpeği takip ederek önce kovalamaya başladığı, ancak yetişemeyeceğini anlayınca aynı mesafeden tüfeğini ikinci kez ateşlediği, fakat av tüfeğinden çıkan kurşunun bu sırada akşam ezanından sonra köy camisinden çıkıp yaya olarak evine giden ..." ın sağ bacağının diz bölgesine isabet ettiği, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan ..."ın hastanede hayatını kaybettiği olayda; sanık hakkında bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan hüküm kurulmuş ise de; bilinçli taksirde, öngörülen neticenin gerçekleşmeyeceği ümit edilmekte, olası kastta ise bu netice fail tarafından göze alınmakta ve kabullenilmektedir. Olası kastta fail, öngördüğü sonucun meydana gelmesini kabullenip, sonucun meydana gelmemesi için herhangi bir önlem almazken, bilinçli taksirde fail neticeyi öngörmesine rağmen şansa veya başka etkenlere, hatta kendi bilgi ve becerisine güvenerek öngörülen sonucun gerçekleşmeyeceği inancıyla hareket etmektedir. Yasa koyucu madde metninde yer vermediği "kabullenme" ölçüsüne madde gerekçesinde "olası kast durumunda suçun kanuni
tanımında yer alan unsurlardan birinin somut olayda gerçekleşeceği öngörülmesine rağmen, kişi fiili işlemektedir, diğer bir deyişle, fail unsurların meydana gelmesini kabullenmektedir" şeklinde açıklama yapmak suretiyle olası kastı bilinçli taksirden ayıracak ölçüyü ortaya koymuştur. Bu açıklama ışığında; dosya arasında bulunun olay yeri fotoğrafları, olay yeri krokisi, sanık ve tanık beyanları gözönüne alındığında, sanığın meskun mahalde, akşam ezanı vaktinde, köy halkının özellikle camiye gidebileceği bir vakitte, havanın da kararmaya başlaması nedeniyle görüşün nispeten azaldığı saatlerde, elindeki tüfeğin menzilini, hedef aldığı nesnenin hareket kabiliyetini, yol üzerinde insanların bulunabileceği hususlarını dikkate almadan, birden çok kez ateş etmesi sonucunda bir yada birden fazla insanın vurulabileceğini öngörerek ancak neticenin gerçekleşmesi konusunda "olursa olsun" şeklindeki kabullenme duygusuyla eylemini gerçekleştirmek suretiyle, olası kastın koşullarının gerçekleştiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de:
Sadece kasıtlı suçlarda müsadere kararı verilebileceği dikkate alınmadan, taksirle öldürme suçundan mahkumiyet halinde TCK"nın 54. maddesi uyarınca suçta kullanılan av tüfeğinin müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.