19. Hukuk Dairesi 2017/728 E. , 2018/3395 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... "nin geldiği başka gelenin olmadığı görülmekle duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davacıların iş ortaklığı olarak ... İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan ... Pansiyonu Yapım İşi ihalesini aldıklarını, bahsedilen iş için taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre davalı tarafından teslim edilen hazır betonun C/25-30 beton sınıfı içinde olması gereken değerleri doğrulamadığından imalatların yıkılarak yeniden yapılmasının 23/09/2014 tarihli yazı ile İdare tarafından istenildiğini, bu nedenle oluşan zararlarının tazmini hususunda davalıya 30/09/2014 tarihinde çekilen ihtardan sonuç alınamadığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/45 D. İş dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporunda yıkım için 20.771,98 TL, yeniden yapım için 134.868,82 TL masraf yapılacağı ve 50 günlük bir süreye ihtiyaç olduğu belirtildiğini, davacıların 50 günlük gecikme nedeniyle İdare ile imzalanan ihale sözleşmesi gereği günlük 1.740,00 TL gecikme cezası ödeyeceğini buna göre 87.000,00 TL de gecikme cezası zararı olduğunu ileri sürerek toplam 244.552,21 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının satıp teslim ettiği hazır betonun standartlara uygun olduğunu, davalının görevinin betonu istenilen yere dökmek olduğu, davacının kürleme işlemini iyi yapmadığı için betonun mukavemetinin düşmüş olmasınadan davalının sorumlu tutulamayacağını, davacı taraf ve idarenin yapılan işi kısa bir süre içinde denetlemiş olsa idi zararın bu denli yüksek olmayacağını, bu nedenle zararın tümünden davalının sorumlu tutulması mümkün olmadığını, davacının idarenin kedisinden talep etmediği cezai şartın ödenmesi talep edemeyeceğini, talep edilen miktarın afaki ve fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında hazır beton satış sözleşmesi bulunduğu, davalının sattığı betonun istenilen vasıflarda olmadığının bilirkişi tarafından tespit edildiği, davalı, davacı tarafından usulüne uygun kürleme yapılmadığı yönünde itirazda bulunsa da, dinlenilen davacı tanıklarının kürlemenin yapıldığı beyan ettikleri gibi, alınan bilirkişi raporunda da betonda istenilen basınç değerlerinin bulunmamasının davalının uygun kalite ve oranda kum, çakıl, çimento ve su kullanmamasından ileri geldiğinin tespit edildiği, bu durumda davacıya yüklenilebilecek bir kusurun bulunmadığı, her ne kadar davacı, idare tarafından kendisine kesilecek cezanın da tahsilini talep etmiş ise de, idare tarafından verilmiş ve davacı tarafından ödenmiş bir cezanın bulunmadığı, idarenin davacı hakkında böyle bir cezai işlem uygulamama ihtimalinin de bulunduğu, davalı tarafından sözleşmeye uygun beton üretilmemesi sebebiyle davacının toplam 155.640,80 TL zarara uğradığının ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/45 D.İş sayılı tespit dosyasında saptandığı gerekçesiyle, belirtilen bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacının dava açıldığı tarihte henüz ödemediği cezai şart tazminatı yönünden ayrı bir dava açabilecek olmasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2) Ayıplı mal satışı nedeniyle davacıların uğradığını iddia ettiği zarar miktarının tespiti için, konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla inceleme yaptırılması gerekirken, davalı tarafından da itiraz edilen zararın belirlenmesine ilişkin, yargılama öncesinde yaptırılan tespit sonucu aldırılan bilirkişi raporuna göre eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 19/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.