Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17354
Karar No: 2017/8964
Karar Tarihi: 11.10.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17354 Esas 2017/8964 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/17354 E.  ,  2017/8964 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın, davalı ...’ın ölümünden sonra açılması nedeni ile bu davalı yönünden usulden reddine, davalı ... yönü ile kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin ... ilçesi ... Mahallesi"nde besicilik işi ile uğraştığını, geçimini bu işten karşıladığını, 02/10/2014 günü saat 20:00"da maddi hasarlı bir trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucunda müvekkilinin 47 adet koyununun telef olduğunu, kazanın ...-... karayolunun ... Mahallesi kavşağı civarında ve ... istikametine seyir halindeyken ... plakalı araç sürücüsü ..."ın, karşıdan karşıya geçirmekte oldukları küçük baş hayvanlara çarparak 3-5 adetinin ölmesine neden olduğunu, olayın akabinde ... idaresindeki ... plakalı aracı ile hayvan sürüsüne çarpıp 40 adet hayvanın telef olmasına neden olduğunu, olay nedeniyle ceza davası açılmadığını, trafik kazası tespit tutanağına göre davalıların tali kusurlu, müvekkilinin asli kusurlu olarak belirtildiğini, tarafların kusur oranlarının belli olmadığını, bu durumun yapılacak keşifte anlaşılacağını, olayın olduğu esnada ortalığın aydınlık olduğunu, olayın olduğu yerde kavşaklar olduğunu, bir şoförün tedbirli araç kullanması gerektiğini, müvekkilinin geçiş levhası bulunan bir yerden torunu ile birlikte sürüyü kontrollü olarak karşıya geçirdiklerini, hayvan sürüsünü yolun karşısına geçirmenin bir zorunluluk
    olduğunu, tutanakta belirtilen kusuru kabul etmediklerini, olay nedeniyle müvekkiline ait 47 adet koyunun telef olduğunu, koyunların hepsinin hamile olduğunu, müvekkilinin zararının tespit edilerek kusur durumuna göre zararının karşılanmasını talep ettiklerini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000-TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan kusurları ve verdikleri zarar miktarınca tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...; 02/10/2014 tarihinde ... istikametinden ... ilçe istikametine seyrederken ... Köyü çıkışında toplu halde bulunan koyun sürüsüne aracının ön kısmının çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, olay esnasında havanın kararmış olduğunu, sürüyü fark ettiğinde fren yaptığını ancak duramadığını, kendisinden önce başka bir aracın sürüye çarpmış olduğunu, davacı vekilinin iddialarını kabul etmediğini, olay esnasında sürünün yanında kimsenin olmadığını, şahısların olaydan sonra geldiklerini, birinci kazanın olmasından sonra davacıların sürüyü başıboş bırakmasından dolayı kazanın meydana geldiğini, sürünün yanında kimse olmadığını, aksi takdirde o kişiye de çarpacağını, davacının olayda kusurlu olduğunu, Jandarma tutanağında telef olan koyun sayısının 40 olarak belirtildiğini, kaza esnasında yanında olan kızı ve eşinin psikolojisinin bozulduğunu, asıl kendilerinin davacıdan tazminat taleplerinin saklı olduğunu beyan etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 420,00TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."ten alınarak davacıya verilmesine, davanın, davalı ..."a ölümünden sonra açılması ve ölü kişiye karşı dava açılamayacağından bu davalı yönünden açılan davanın usulden reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece davalı ...’ın dava tarihinden önce öldüğü ve ölü kişi hakkında davaya devam edilemeyeceği gerekçesiyle davanın bu davalı yönü ile reddine karar verilmiştir.Kural olarak ölü kişiye karşı dava açılamaz. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması halinde davanın mirasçılarına yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır.(HMK m.114/1-d, m. 50 ve TMK m. 28) Ancak HMK"nun 124. maddesinde; “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın rızası ile mümkündür.Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
    Şu halde davalının sağ olup olmadığını tespit edememe bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralını ihlal etmiyorsa, daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara karşı davaya devam edilmesi mümkün olmalıdır.(HGK"nun 11.09.2013 günlü ve E 2013/14-612, K 2013/1297 sayılı ilamı)
    Somut olayda, davalı ... 31.12.2014 tarihinde vefat etmiş olup, dava 15.01.2015 tarihinde açılmıştır. Davacı vekili, davalının vefat ettiğinden dava açıldıktan sonra haberdar olduklarını açıklamış ve davayı mirasçılarına yöneltmek için süre verilmesini talep etmiştir. 08.12.2015 tarihli celsede davacı vekili davalının mirasçılarının tespiti ve veraset ilamının çıkarılması için yetki belgesi verilmesi talebinde bulunmuştur. Hal böyle olunca, davacı vekilinin davalının ölü olduğunu bilmediği, ancak davayı mirasçılarına karşı yöneltmek ve mirasçılarının tespiti için yetki talep ettiğinin anlaşılmasına göre davacının ölü kişiye karşı dava açması dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmemektedir. Açıklanan nedenlerle, davacı ... şirketi vekiline HMK124.maddesi gereğince davayı mirasçılara yöneltme imkanı tanınmadan hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi