17. Hukuk Dairesi 2016/17370 E. , 2017/8955 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat (itirazın iptali) davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine, dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; dava dışı ..."e ait aracın davacı ... şirketine sigortalı olduğunu, 02/02/2013 tarihinde sigortalı aracı ikamet etmekte olduğu davalı site içerisinde park ettiğini ancak geri döndüğünde aracının yerinde olmadığını, ve çalınma vakası nedeniyle sigortalıya 112.000,00 TL ödendiğini, davalı kooperatifin yeterli güvenlik önlemlerini almaması sebebiyle bu olayın vuku bulduğunu, Türk Ticaret Kanunu"nun 1472. maddesi gereğince halefiyet yetkisine haiz davacının ödemiş olduğu miktarın tahsili için ... ... 21. ... Müdürlüğü"nün 2014/14197 esas sayılı dosyasında takip başlatmış olduğunu ve itiraz nedeniyle takip durduğundan davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve %20"den az olmamak üzere ... inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Yapıı Kooperatifi vekili; dava konusu alanın fiili durumu ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/81 D.iş sayılı tesbit dosyası ile belgelenmiş kamuya açık alanlar olduğunu, ... sitesinin konutlarının kurulu olduğu alandan geçen cadde ve sokaklar kamuya ait cadde ve sokaklar olup ... Belediyesi"nce kamu yolları olarak tescil edildiğini bu nedenlerle sadece site sakinlerinin kullanımına ait olmayıp herkesin kullanımına ait olan açık alanlarda giriş çıkışlarda bariyer uygulaması ve kimlik kontrolünün yapılamayacağını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, site girişinde caydırıcı olması bakımından güvenlik şirketi çalıştığı ancak bunların kamusal alanda araç giriş çıkışına engel olmaları mümkün olmadığından davalı kooperatifin hırsızlık olayında kusurunun bulunduğu kabul edilemeyeceğinden davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, mahkemece aldırılan güvenlik uzmanı bilirkişi raporunda davalı ... kooperatifinde ferdileşme işlemleri tamamlanmadığı için kooperatif tüzel kişiliği adı altında yönetici sıfatı ile idare ettiği, dava dışı güvenlik şirketi ile kooperatifin sözleşme imzaladığı, kooperatif alanı, konut ve kişi sayısı dikkate alındığında güvenlik personel sayısının ve güvenlik kamera sayısının yetersiz olduğu, güvenlik hizmetinin tam olarak sağlanamadığı, davalı kooperatifin %25, davacının ise güvenlik zafiyetini bildiği halde aracını evinin önünde bıraktığı ve yedek anahtarı ile ruhsatını da evde bıraktığı için %75 oranında kusurlu olduğuna dair görüş bildirilmiştir. Söz konusu rapora taraf vekilleri itiraz etmişler, mahkemece itirazların değerlendirilmesi yönünde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
6100 Sayılı HMK.’nın 266. (1086 Sayılı HUMK.’nun 275.) maddesinde, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda mahkemece davalı kooperatifin tüm defter ve kayıtları getirtilmek ve önceki bilirkişi heyetine kooperatif mevzuatına hakim bir bilirkişi eklenmek suretiyle, kooperatif ana sözleşmesi incelenerek, kooperatif ana sözleşmesine kooperatif tarafından güvenlik konusunda yapılan sözleşmelere ve olayın meydana geliş yeri ve şekline göre, güvenliğin sağlanması konusunda, tarafların sorumluluğu ve kusur oranları tartışılmak suretiyle rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.