19. Hukuk Dairesi 2016/19766 E. , 2018/3394 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... vasileri ... ve ... ile davalı vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan asiller ve avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı... vasileri, kısıtlı ..."e vasi olarak atandıklarını, kısıtlı... hakkında akıl hastalığı ve zayıflığı nedeniyle kısıtlanma kararı bulunduğunu, kısıtlı hakkında icra takibine girişen davalının elindeki borç belgesi yazılı adi senedin kısıtlının hastalığın etkisi altında olduğu ve fiil ehliyetine sahip olmadığı bir dönemde hile ile kendisine imzalattırılmış bir belge olabileceği gibi imzanın sahte de olma ihtimali bulunduğunu, davalının 2.350.000,00 TL gibi yüksek bir meblağda kısıtlıya borç verebilecek ekonomik güce sahip olmadığını, buna karşılık kısıtlının bankalardaki nakit mevduatının 15.000.000,00 TL civarında olduğunu, 28 adet taşınmazı bulunduğunu ve yüksek kira gelirine sahip olduğunu, kısıtlının banka kredi faiz oranlarından çok yüksek bir faiz oranıyla davalıdan borç para almasının izah edilebilir bir tarafı bulunmadığını ileri sürerek vasisi oldukları kısıtlı ..."in davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili, dava konusu belgenin kısıtlı..."in kısıtlanmasından 2 yıl önce düzenlendiğini, imza inkarında bulunulmadığını, bedelsizlik iddiasının yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğini, davalı hakkında dolandırıcılık suçlaması ile yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, ticaret adamı olan ..."in borç para almasının mümkün olduğunu, davacıların bu yöndeki iddialarının soyut ve dava ile ilgisiz iddialar olduğunu, kısıtlı ..."in borç senedini verdiği 21/02/2008 tarihinde temyiz kudretine sahip, kendi işlerini kendisi takip eden bir çok resmi işlem yapan, tapuda ve bankalarda işlem yapan bir kişi olduğunu, davacıların sırf borcu ödememek için kısıtlılık mazeretini ileri sürdüğünü savunarak davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, borç belgesinin tarihinin 21/02/2008, demans hastalığı ile vasi tayini gerektiğine ilişkin raporun tarihinin 10/11/2009, kısıtlanma kararının tarihinin 16/03/2010 olduğu, senedin düzenlenme tarihi, rapor ve karar tarihi dikkate alındığında davalının halen ticari işlerini kendisi takip eden kısıtlının akıl zayıflığı içerisinde olduğunu bilme imkanının bulunmadığı, kısıtlıdaki belirtilerin teşhisten önce ortaya çıkmasına rağmen bu süreçte yakınları tarafından kira tahsilatı yapmasına ve para yatırıp çekmesine göz yumulduğu, dinlenilen tanık kısıtlının kızının beyanına göre kısıtlıdaki rahatsızlıkların 2005 yılında ortaya çıkmasından sonra ticaretten el çektirilmesi gerektiği, kısıtlının alacaklıları ortaya çıktıktan sonra sağlık raporu alınması ve kısıtlanmasının kısıtlıyı borç altına girmekten kurtaramayacağını, Adli Tıp Genel Kurulu raporunda da kısıtlının borç tarihinde akıl zayıflığı içerisinde olup olmadığının tespitinin sağlık kurullarınca tespit edilmediği, dinlenilen tüm tanıkların beyanları değerlendirildiğinde de işlem tarihinde kısıtlının akıl zayıflığı hali olduğunu doğrulayan bir kanaatin oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı ...vasileri, davaya konu belge aslının dosyaya ibrazı ile belge üzerinde sahtelik ve imza incelemesi talep ettiği halde dosya kapsamında davalı tarafça belge aslının mahkemeye sunulduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkemece davaya konu belge aslının dosyaya ibrazı sağlanarak davacı kısıtlının belgenin düzenlendiği tarihten önceki tarihli imzalı mukayese belge asıllarının taraflardan sorularak ilgili yerlerden getirtilip, imza incelemesi yaptırıldıktan ve davaya konu belgenin de konu olduğu ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2015/33246 numaralı soruşturma dosyasının da sonucu sorularak, ceza davası açılmışsa sonucunun bu davaya etkisi düşünülüp değerlendirilerek, gerektiğinde sonucunun beklenmesi ve deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bent uyarınca davacıların öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 19/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.