8. Hukuk Dairesi 2014/10187 E. , 2014/9784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2012/950-2013/349
Ö.. A.. ile G. P. Ürn. Ltd. Şti ve M. M. Müh. Ltd. Şti. aralarındaki istihkak davasının reddine dair İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk Mahkemesi"nden verilen 18.04.2013 gün ve 950/349 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.11.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden kimse gelmedi ve karşı taraftan G. P.l Ürn. Ltd. Şti. vekili Av. M. U.l geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili, Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü’nün 2012/17587 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, Eceabat İcra Müdürlüğü’nün 2012/65 sayılı Talimat dosyasında yapılan 20.04.2012 günlü hacze konu asfalt plenti ve diğer ekipmanların davacı üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, 25 yıllık eski bir tesis olup birkaç kez el değiştirdiğini, borçlunun bunlarla ilgisinin bulunmadığını, sadece üçüncü kişi şirketin taşeronu olarak haciz mahallinde çalıştığını, iddialarının araştırılıp faturanın mahcuzlara uygunluğunun değerlendirilebilmesi için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı ve üçüncü kişinin aynı adreste faaliyet gösterdiğini, aralarında taşeron sözleşmesi imzalamalarının, alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlem niteliğinde bulunduğunu, bir başka takip dosyasında dava konusu asfalt plentinin haczedildiğini, bununla ilgili itirazda bulunmadığını, hatta dosya borcunun ödenerek infaz edildiğini, 62.000,00 TL’ye satın alındığı iddia edilen mahcuzların gerçek değerinin 420.000,00 TL üzerinde olmasının ve kısa sürelerle birkaç şirket arasında el değiştirmesinin ve bu firmalar arasında organik bağ bulunmasının muvazaayı kanıtladığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: davacı ve borçlu şirket arasında ticari bağ bulunduğu, aynı adreste faaliyet gösterdikleri, aynı mahcuzların başka takip dosyalarında da haczedildiği, ancak borçlunun buna yönelik istihkak iddiasında bulunmadığı, üçüncü kişinin dayandığı faturayı düzenleyen firmaların da borçlu ile organik bağ içinde olduğu, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yapıldığı, fatura değerinin düşük olmasının da bu durumu doğruladığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı üçüncü kişi vekili ile karar ve ilam harcı ile vekâlet ücreti yönünden davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin tüm ve davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
İstihkak davaları İİK’nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabidir.
Dava değeri alacak miktarı ile hacizli malların değerinden hangisi az ise ona göre belirlenir.
Mahkemece bu kural gözardı edilerek vekâlet ücretinin maktu tarife üzerinden hesaplanması hatalı olmuştur.
Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin tüm ve davalı alacaklı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün vekâlet ücreti yönünden İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30"ar TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.