11. Hukuk Dairesi 2014/16401 E. , 2014/19597 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2013
NUMARASI : 2013/535-2013/476
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/11/2013 tarih ve 2013/535-2013/476 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin keşidecisi S.. İnş. AŞ., lehtarı İbrahim Borbozan olan çeki alacağına karşılık teslim aldığını, 01.09.2012 tarihinde çeki çaldırdığını, çek iptali davası açtığını, çeki davalının bankaya ibraz ettiğinin anlaşıldığını, 6102 Sayılı TTK"nun 763. maddesine göre istirdat davası açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek, çekin müvekkiline verilmesini, bu mümkün olmazsa 20.000 TL"nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, Enerji Elek. Ltd. firması çalışanı olduğunu, çeki tahsil için aldığını, bankaya ibraz ettiğini, müdahilin yetkisizlik talebine itirazı olmadığını, dosyanın Bakırköy"de görülmesinin iyi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asli müdahil vekili, davalının ikamet adresinin Bakırköy sınırlarında olduğunu, hırsızlık iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, dosyanın İstanbul 16 ATM tarafından yetkisizlik ile gönderildiği, ancak davalının yargılamaya katılmadığı, yetki itirazında bulunmadığı, müdahilin yetki itirazı üzerine yetkisizlik kararı verildiği, kamu düzenine ilişkin ve kesin yetki halinin söz konusu bulunmadığı uyuşmazlıkla ilgili olarak mahkemece müdahilin istemi üzerine yetkisizlik kararı verilmesinin usule aykırı olduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı taraf, keşidecisi S.. İnş. Ltd., lehtarı İ.. Borbozan olan çeki alacağına karşılık olarak teslim aldığını, çekin çalınması nedeniyle zayi iptal davası açtığını, anılan davada bankaya çeki davalı Ş.. Ş.."in ibraz ettiğinin tespit edildiğini ileri sürerek, çekin iadesini, olmazsa bedelinin tahsilini talep etmiş, işbu davada Enerji Elek. Ltd. firması çekin ellerinde bulunduğunu belirterek asli müdahale talebinde bulunmuştur. Davanın ilk açıldığı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce asli müdahale talebinin kabulüne karar verilmiş, asli müdahil davalının ikamet adresinin Bakırköy sınırlarında olduğu gerekçesiyle
yetkisizlik itirazında bulunmuştur. Mahkemece, davalı ve asli müdahilin adreslerinin Bakırköy yargı çevresi içinde bulunduğu belirtilerek verilen yetkisizlik kararının temyiz edilmeden kesinleşmesinden sonra, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce davalının yetki itirazında bulunmadığı, kamu düzenine ilişkin kesin yetki halinin olmadığı, asli müdahilin istemi üzerine yetkisizlik kararı verildiği, kararın usule aykırı bulunduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. Oysa, usul hukukundaki yetki halleri kamu düzenine ilişkin kesin yetki halleri ve kesin olmayan özel yetki halleri şeklinde düzenlenmiş olup, kamu düzenine ilişkin olmayan özel yetki hallerinde yetki itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. Kamu düzenine ilişkin kesin yetki hallerinde ise yetkisizlik hususu mahkemece resen gözetilir. Mahkemece isabetli şekilde dava konusu olaydaki yetki halinin kamu düzenine ilişkin olmayan özel yetki hali olduğu kabul edilmekle birlikte, kamu düzenine ilişkin kesin yetki hali varmış gibi resen yetkisizlik kararı verilmesi mümkün olmadığı gibi, bu hal aynı zamanda HMK"nın 21/4. maddesinde getirilen düzenlemeye uygun niteliktedir.
Bu itibarla, mahkemece işin esasına girilerek neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.