
Esas No: 2014/13216
Karar No: 2015/6661
Karar Tarihi: 15.06.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/13216 Esas 2015/6661 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/04/2014
NUMARASI : 2013/1217-2014/377
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.12.2010 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl dava yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 15.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı C.. A.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava ve birleştirilen dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece asıl davanın husumet yokluğundan reddine ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm birleştirilen davanın davalısı C.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Somut olaya gelince; davaların birleştirilmesi halinde her dava ile ilgili olarak bağımsız hüküm kurulması, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin de ayrı ayrı belirlenerek karar verilmesi gerekirken mahkemece asıl davanın husumet yokluğundan reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, yargılama giderleri, ilam harcı ve vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınmasına yönünde hüküm kurulduğu görülmüştür.
Mevcut haliyle verilen karar HMK"nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kararının niteliğine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.