Davacı, SSK"lı süreleri hariç 17.2.1998-12.6.2006 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 17.02.1998-12.06.2006 (dava tarihi) tarihleri arasında Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi zorunlu sigortalılığı ile çakışan süreler dışında 2926 sayılı Yasa"ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan yasanın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan, resen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren üç ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca resen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36. maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği resen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca, 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri istihsal kooperatifleri ile birliği, Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 01.06.1985 tarihi itibariyle tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, tescil edildiği tarihte Sosyal Sigortalar Kurumu"na tabi zorunlu sigortalı olarak çalışması nedeniyle tarım Bağ-Kur sigortalılığının başlangıç tarihi itibariyle terkin edildiği, üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunduğu, tarım kredi kooperatifi kaydı bulunmadığı, 09.10.2006 tanzim tarihli çiftçi belgesi düzenlendiği, 09.10.2006 tarihinden itibaren ziraat odası kaydı bulunduğu, 17.03.1987 tescil tarihli traktör ruhsatı olduğu ve sattığı ürün bedellerinden 31.03.1995, 30.03.1996, 30.04.1997, 31.03.1998, 31.03.1999, 31.05.2000, 31.05.2001, 31.04.2002, 30.04.2003, 30.04.2004, 30.04.2005 tarihlerinde prim kesintisinin yapıldığı, ayrıca davacının 10.12.1984-01.11.1985, 24.03.1986-01.09.1986,03.04.1989-30.07.1989,01.01.1992-30.03.1992,01.06.1992-05.08.1992,02.02.1998-17.02.1998,17.02.1998-15.12.1998,01.02.1999-15.04.1999,03.04.2003-22.11.2003 ve 24.09.2005-29.03.2006 tarihleri arasında Sosyal Sigortalar Kurumu"na tabi zorunlu sigortalılığı bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacının tesbitine karar verilmesini istediği tarihler arasında tarımsal faaliyetinin bulunduğu anlaşıldığı halde, mahkemece, davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.