Davacı, ilk prim kesintisi yapıldığı tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, varsa Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi zorunlu sigortalılığı dışında ürün bedelinden ilk Bağ-Kur prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren, 2926 sayılı Yasa"ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davacının 2002 yılından 21 gün, 2005 yılından 56 gün, 2006 yılından 103 gün Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi zorunlu sigortalılığı dışında 01.01.1997 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan yasanın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan, resen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren üç ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca resen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36. maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği resen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca, 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri istihsal kooperatifleri ile birliği, Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil kaydı bulunmadığı, üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunduğu, ziraat odası kaydının 12.09.2001 tarihinde başladığı, tarım kredi kooperatifi kaydı, pancar ekicileri kooperatifi kaydı ile yağlı tohumlar tarım satış kooperatifi kaydı bulunmadığı, davacının sattığı ürün bedellerinden 23.12.1996 ve 23.01.2001 tarihlerinde prim kesintisinin yapıldığı, bunun dışındaki sürelerde ürün bedelinden prim kesintisi yapıldığına ilişkin dosyada belge bulunmadığı, ayrıca 15.06.2002-05.07.2002, 05.01.2005-31.01.2005 ve 03.12.2005-13.04.2006 tarihleri arasında Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi zorunlu sigortalılığı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, prim kesintinin bulunduğu 01.01.1997-31.12.1997 tarihleri arasında ve 01.01.2001 tarihinden itibaren verilen tespit kararı yerinde ise de; prim kesintisinin bulunmadığı 01.01.1998-31.12.2000 tarihleri arasındaki dönem yönünden 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde belirtilen kayıtların bulunmadığı ve tarımsal faaliyet bu madde kapsamında kanıtlanamadığı halde, bu dönemin zabıta araştırması ve muhtar beyanına dayalı olarak kabul edilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davacının 01.01.1998-31.12.2000 tarihleri arasında da tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.