Esas No: 2019/6205
Karar No: 2022/6528
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/6205 Esas 2022/6528 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır ve mahkeme kararı yerinde görülmeyen temyiz itirazlarına rağmen BOZULMUŞTUR. Mahkemenin 3 hatalı işlemi vardır: 1) Sanık ...'in etkin pişmanlık hükümlerine karar verilmemesi, 2) TCK'nın 53. maddesindeki değişiklikler nedeniyle sanık durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, 3) Suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunelerin müsaderesine karar verilmemesi. Ayrıca, sanıklar ... ve ... hakkında da uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen kararlar BOZULMUŞTUR. CMK’nın 150. maddesi uyarınca zorunlu müdafii tayini gerektiği gözetilmeden yargılamaya devam edilerek sanıkların savunma hakları kısıtlanmıştır. Detaylı kanun maddeleri: TCK'nın 192/3, 188/3, CMK'nın 150, 5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMUK'un 318/1, 5271 sayılı CMK'nın 299.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm: Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebinin sanık müdafii tarafından 31.12.2019 tarihinde ek temyiz dilekçesiyle temyiz süresinden sonra yapıldığı ve ilk temyiz dilekçesinde duruşma talebinde bulunulmadığı anlaşılmakla, süresinden sonra yapılan duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMUK'un 318/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi gereğince reddine karar verilerek sanık hakkında temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Sanıkların, sanık ...'e ait araçla suç tarihinde uyuşturucu madde naklettikleri sırada kolluk görevlilerinin dur ihtarına uymayarak kaçtıkları ve içerisinde bulundukları aracı da Nizip ilçesi sınırları içerisinde yol kenarında bırakarak ... ilçesine döndükleri olayda; kimlik bilgilerinin henüz tespit edilemediği aşamada sanığın uyuşturucu maddenin nakli sırasında yanlarında sanık ...'in de olduğunu beyan ederek sanık ...'in suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım etmesi nedeniyle sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) Hükümden sonra 24/11/2015 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3-) Adana Kriminal Polis Laboratuvarınca suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
B) Sanıklar ... ve ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Sanıkların üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçu nedeniyle suç tarihi itibarıyla TCK’nın 188/3. maddesinde öngörülen hapis cezasının alt sınırına göre zorunlu müdafii tayini gerekmemekte ise de, hükmün verildiği tarihten önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile TCK’nın 188/3 maddesinde düzenlenen suç için öngörülen hapis cezasının alt sınırının “on yıl” olarak değiştirildiği, bu itibarla sanıklara CMK’nın 150. maddesi uyarınca zorunlu müdafii tayini gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla hüküm kurularak sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA,
18.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.