20. Hukuk Dairesi 2015/10342 E. , 2016/12305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesinde özetle; ... köyü 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında orman vasfıyla tespit edildiğini, oysa bu parsel içerisinde yer alan yaklaşık 20 dönümlük yerin babasından kendisine miras kaldığını ve zilyet ve tasarrufunda bulundurduğunu ileri sürerek 144 ada 1 parsel içerisinde yer alan 20.000 m²"lik taşınmazın adına tespiti ve tescil istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 144 ada 1 sayılı parsele komşu olup 19/10/2009 tarihli bilirkişi raporunda (1/C) işaretli 2.118,12 m²"lik kısmın davacı adına tapuya tesciline, (1/A) işaretli 9.981,93 m²"lik bölüm yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 05/04/2006 tarih ve 2011/382 E. E. - 2011/3893 K. sayılı kararı ile "Davacı tarafından, Orman Yönetimi aleyhine 144 ada 1 sayılı orman parseli için tapu kaydının iptali ve tescil davası açılmış, mahkemece davanın esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Orman niteliğiyle Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazların mülkiyet hakkı Hazineye, kullanma hakkı Orman Yönetimine aittir. Bu tür davalarda Hazine ve Orman Yönetimi zorunlu dava arkadaşıdırlar. Davalı parsel tapuda orman niteliği ile Hazine adına kayıtlı olduğu halde Hazineye husumet yöneltilmemiştir. Bu nedenle; Hazine davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, ondan sonra davanın esasına girilmelidir. Kabule göre de, açılan davanın niteliği gözönünde bulundurularak, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanuna göre yapıldığı anlaşılan orman tahdidi ile 1977 yılında yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulamalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenejman planları ile komşu parsel kadastro tutanak örnekleri ile dayanak belgelerinin dosyaya getirtilip fen ve orman bilirkişileri marifetiyle bu belgelerin mahalline uygulanarak taşınmazın kesinleşmiş tahdit hattı ile eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki konumu ve niteliğinin belirlenmemesi, yine komşu parsel dayanak kayıtlarının yerel bilirkişiler yardımıyla uygulanarak davalı taşınmaz yönünü ne olarak okudukları, usûlüne uygun olarak davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde belirtilen zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılmaması da isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir” denilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından davanın kısmen kabulü ile . ... köyünde bulunan 144 ada 1 sayılı orman parseline komşu olan ve kadastro bilirkişileri .... ile orman bilirkişisi .... tarafından birlikte hazırlanan 03/07/2011 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (E) harfi ile gösterilen 2118,12 m²"lik kısmın tarla vasfıyla davacı .... oğlu, 1976 doğumlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bilirkişi raporuna ekli krokide (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen kısımlara ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1981, 1985 ve 1987 yıllarında yapılan orman tahdidi, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 144 ada 1 sayılı parselin bilirkişi rapor ve krokisinde (E) harfi ile gösterilen 2.118,12 m²lik kısmının kesinleşmiş tahdit dışında kaldığı ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu belirtilerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 15/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.