Davacı 1.6.1995 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.06.1995 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının 01.01.1997-01.07.2005 tarihleri ararsında tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tesbitine kabulüne karar verilmiştir..
Davanın, yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre, sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim ,irketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının teslim ettiği ürün bedelinden 22.5.1995, 1996, 1997,ve 2001 tarihlerinde tevkifat yapıldığı, Ziraat Odasına 10.3.2002 tarihinde kaydının yapıldığı, 1.7.2005 tarihinde tescil edildiği, adına kayıtlı tarım arazisinin bulunduğu Cumayeri Tarım Kredi Kooperatifine üye olmadığı , Cumayeri Fındık Tarım Satış Kooperatifine üye olduğu ancak üyelik kaydının ne zaman yapıldığı mahkemece ,araştırılmadan sonuca gidildiği görülmektedir.
Mahkemece sigortalılığın ilk kesintinin yapıldığı tarihi takip eden 01.06.1995 tarihinden başlatılması gerekirken Bağ-Kur İl Müdürlüğünde kesinti kayıtların bulunmadığı yönündeki cevabın davacının aleyhine sonuç doğurmaması gerektiği dikkate alınmayarak sigortalılığın 01.01.1997 tarihinden başlatılması ve prim kesintisinin bulunmadığı 1998-2000 tarihleri arasında kalan dönem yönünden 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesinde belirtilen kayıtlar araştırılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Yapılacak iş.davacının Cumayeri Fındık Tarım Satış Kooperatifine hangi tarihte üye olduğu. üyeliğinin devam edip etmediği ve başka Ziraat Odası kaydının olup olmadığı sorularak tevkifat olmayan yıllar yönünden 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesindeki kayıtlar araştırılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Öte yandan , davalı kurumun yukarıda açıklanan yasal gerekçelere göre davacıyı tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil etme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek davanın açılmasına neden olduğu ve davacı tarafından açılan dava kabul edildiğine göre davacı yararına avukatlık ücreti takdir edilmesi ve yargılama giderinin davalı kurumdan tahsil edilmesine karar verilmesi gerekirken davanın mahiyeti gibi hatalı bir değerlendirme ile davacı yararına avukatlık ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmeside hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.