Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/15966
Karar No: 2007/23102
Karar Tarihi: 11.12.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/15966 Esas 2007/23102 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/15966 E.  ,  2007/23102 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Düzce 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    TARİHİ : 08/05/2007
    NUMARASI : 2006/728-2007/289

    Davacı, 1.4.1995 tarihinden itibaren  tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.     
    Hükmün taraf vekilleri  tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere ve özellikle davacının soyadı "Devecier" olduğu halde karar başlığında "Deveciler" olarak yazılmasının maddi hataya dayalı olmasına ve bu maddi hatanın mahkemece düzeltilmesinin her zaman mümkün olmasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının  01.04.1995 tarihinden dava tarihi olan 7.7.2006 tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece  davacının 01.12.1996 tarihinden  dava tarihi olan 7.7.2006 tarihine kadar tarım Bağ-kur sigortalısı olduğınun tesbitine  kabulüne  karar verilmiştir..
    Davanın,  yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre,  sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan  Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan  resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim ,irketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının  esas alınacağı  bildirilmiştir.  Bu kayıtların  tarımda  kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi  olduğu ortadadır.
    Davacının sattığı ürün bedelinden 20.03.1995,1996,1997,1998 ve 1999  tarihinde  prim kesintisi yapıldığı,  Ziraat Odasına 5.6.2002 tarihinde kaydının yapıldığı,  adına kayıtlı  tarım arazisinin bulunduğu.   Cumayeri  Tarım Kredi  Kooperatifine  üye olmadığı , Cumayeri Fındık Tarım Satış  Kooperatifine üye  olduğu ancak üyelik kaydının ne zaman yapıldığının mahkemece araştırılmadığı   görülmektedir.
    Mahkemece  talepte gözetilerek 1995 yılında yapılan kesinti tarihlerine göre sigortalılığın 1.4.1995 tarihinden itibaren başlatılması gerekirken Bağ-kur il müdürlüğünde    anılan kayıtların bulunmadığı yönündeki cevabının davacının aleyhine sonuç doğurmaması gerektiği dikkate alınmayarak 1.12.1996 tarihinden itibaren başlatılması    ve prim kesintisinin bulunmadığı  1.1.2000 tarihinden dava tarihi olan 07.07.2006 tarihleri arasında kalan dönem yönünden  2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesinde belirtilen kayıtlar araştırılmaksızın  tesbit kararı  verilmesi isabetsizdir.
    Yapılacak iş.davacının   Cumayeri Fındık Tarım Satış  Kooperatifine hangi tarihte üye olduğu, üyeliğinin  devam edip etmediği ve başka Ziraat Odası kaydının olup olmadığı  sorularak  tevkifat olmayan yıllar yönünden 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesindeki kayıtlar araştırılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir
    Öte yandan, davalı kurumun  yukarıda açılanan  yasal gerekçelere göre davacıyı  sigortalı olarak  tarım Bağ-kur sigortalısı olarak  tescil etme yükümlülüğünü  yerine getirmeyerek dava açılmasına neden olduğu ve   davacı  yararına tarafından açılan dava  kabul edildiğine göre davacı yararına  avukatlık ücreti takdir edilmesi ve yargılama giderinin davalı kurumdan tahsil edilmesine karar verilmesi gerekirken  davanın mahiyeti  gibi hatalı bir değerlendirme ile  davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi ve yargılama gierlerinin davacı  üzerinde bırakılmasına  karar verilmeside hatalı olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin  eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,  11.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi