Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10135
Karar No: 2016/12296

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/10135 Esas 2016/12296 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/10135 E.  ,  2016/12296 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü, 106 ada 1 parsel sayılı 457121,09 m² yüzölçümündeki taşınmaz orman niteliğiyle davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ve birleşen dosya davacısı gerçek kişiler tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 106 ada 1 sayılı orman parsel içinde taşınmazlarının kaldığı iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır.
    Mahkemece, 1086 sayılı HMUK"nın 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, davacı gerçek kişilerin davasının kabulüne ve bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 5184,77 m² ve (B) harfi ile gösterilen 21868,00 m² yüzölçümündeki bölümlerinin dava konusu 106 ada 1 sayılı parselden ifrazı ile krokide (A) bölümünün davacı ...’ın murisi ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında, (B) bölümünün ise davacı ... adına en son parsel sayısı ve tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine temsilcisi ile Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 30/09/2013 tarih ve 2013/6735 Esas, 2013/8550 Karar sayılı ilamı ile “Mahkemece yapılan araştırma ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/A maddesinde tapu kayıtlarıyla diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunacağı hükmü öngörülmüştür. Davacı ...’ın dayandığı Eylül 1956 tarih 92 sıra numaralı tapu kaydı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.02.1955 tarih ve 1953/91 – 1955/29 sayılı tescil ilâmıyla, davacı ...’in dayandığı Kasım 1956 tarih 37 numaralı tapu kaydı ise, yine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.1953 tarih ve 953/161 - 171 sayılı tescil ilâmıyla oluşmuştur. Dayanak her iki kaydın da tescil krokisi bulunmasına ve tescil krokileri kenar uzunluklarını içermesine rağmen, mahkemece tescil krokileri uygulanıp kapsamları belirlenmeden yerel bilirkişilerin soyut beyanlarına dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Oysa, tapu kayıtlarının taşınmaza aidiyetlerinin ve kapsamlarının tayininde krokilerinin uygulanması zorunludur. Mahkemece bu yönün gözetilmemiş olması doğru değildir.
    O halde, taraflardan taşınmazı ve öncesini iyi bilen yaşlı tanık göstermeleri istenmeli, daha sonra yerel bilirkişiler ile tesbit bilirkişileri ve taraflarca gösterilecek tanıklar ve iki harita mühendisi eşliğinde yerinde yeniden keşif yapılarak her iki davacının dayandığı tapu kayıtları ve tescil krokileri yerel ve teknik bilirkişi aracılığı ile gereği gibi uygulanarak, yerel bilirkişilere tapu kayıtlarının sınırlarında yazılan yerler arazi üzerinde göstertilip düzenlenecek krokiye işaret ettirilmeli, bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar olduğunda tanıkların bilgisine başvurulmalı, uygulamada komşu parsel kayıtlarından yararlanılmalı, harita mühendisi bilirkişi kuruluna davacıların dayandığı tapunun dayanağı tescil krokilerinin ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitleştirilerek uygulama yaptırılıp dava konusu yapılan taşınmazların dayanak tapu kayıtları kapsamında olup olmadığı konusunda teknik verilere dayalı gerekçeli rapor alınmalı, yine kenar uzunlukları belirtildiğine göre tescil krokilerinin uygulama kabiliyetinden yoksun olmayacağı gözetilerek harita mühendisi bilirkişilerinden yapılan uygulamayı ve keşfi izlemeye olanak verecek ve özellikle kayıtlarda yazılı sınır yerlerini aksettirilecek ve kapsamlarını yansıtır biçimde geniş kapsamlı raporlu kroki düzenlettirilmeli, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir” gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasının ardından davanın kısmen kabulü ile; kadastro bilirkişileri Bekir Yerliyurt ile Celal Dinçer"in 02.12.2014 tarihli raporlarında (A) harfi ile gösterdikleri 5184,54 m² yerin Mehmetçelebi köyü 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 106 adanın en son parsel numarasından sonra gelen bir parsel numarası verilerek davacının babası olan ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tarla vasfı ile tespit ve tesciline, kadastro bilirkişileri Bekir Yerliyurt ile Celal Dinçer"in 02.12.2014 tarihli raporlarında (B) harfi ile gösterdikleri 4176,00 m² yerin Mehmetçelebi köyü 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 106 adanın en son parsel numarasından sonra gelen bir parsel numarası verilerek davacı ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tarla vasfı ile tespit ve tesciline, 106 ada 1 parselin geriye kalan 447760,64 m²lik kısmının orman vasfı ile tespit ve tesciline karar verilmiş hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1946 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 27.10.2008 ila 25.11.2008 tarihleri arasında ilan edilerek eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve mahkemece bozma kararı gereğince işlem yapılarak Fen Bilirkişiler Bekir Yerliyurt ile Celal Dinçer’in 02/12/2014 tarihli raporlarına ekli krokide 106 ada 1 nolu parselin (A) ve (B) harfleriyle gösterilen kısımlarının tescil ilamı ile oluşan Eylül 1956 tarih sıra:92 ve Kasım 1956 tarih sıra:37’de yer alan tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, orman içi açıklık niteliği taşımadıkları ve davacıların zilyetliğinde bulunduğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre davalı ... Yönetiminin bu yönden yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Ancak; asıl dava davacısının davası kabul edildiğine, birleşen dosya davacıları ... mirasçılarının davası da kısmen kabul kısmen reddedildiğine göre, kabul edilen kısımlar yönünden davacıların yaptığı yargılama giderlerinin davalı Hazine ve Orman Yönetiminden alınarak davacılara verilmesi gerekirken sadece Orman Yönetiminden alınarak davacılara verilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının üç numaralı bendinin “Davacı ... tarafından yapılan başvuru harcı 14,00 TL, 33 tebligat gideri 237,00 TL, keşif gideri 1.257,50 TL olmak üzere toplam 1.508,50 TL nin davalı ... ve mal müdürlüğünden alınarak davacı ...’a ödenmesine”; dört numaralı bendinin “Davacı ... tarafından yapılan başvuru harcı 14,00 TL, 4 tebligat gideri 19,00 TL olmak üzere toplam 33,00 TL"nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 27,00 TL sinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6,00TL"nin ise davalı ... işletme müdürlüğü ve mal müdürlüğünden alınarak davacı ... mirasçılarına ödenmesine” şeklinde düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA temyiz harcının istek halinde iadesine 15/12/2016 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi