8. Hukuk Dairesi 2013/19465 E. , 2014/9758 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çivril İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2013/28-2013/54
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Alacaklı tarafından ilama dayalı olarak başlatılan takibe karşı borçlulardan R.. B.. ve M.. B.. ½ şer payla maliki oldukları haczedilen taşınmaz üzerinde hallerine münasip evleri olduğunu belirterek, haczin kaldırılması istemi ile İcra Mahkemesine başvurmuşlar. Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle niza konusu taşınmazın satışı ile borçlu Mestan’ın ev almasına yetecek miktar olan 32.000 TL.nin borçluya, fazlasının alacaklıya ödenmesine, nizalı meskende oturmadığı gerekçesiyle borçlu Refik’e ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm borçlular tarafından temyiz edilmiştir.
İİK"nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan ve kendisinin bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra Mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalıdır. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı da kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Somut olayda, Mahkemece borçluların ekonomik ve sosyal durumu araştırılmış, meskeniyet iddiasına konu taşınmazın ve borçlu Mestan’ın haline münasip evin değeri bilirkişilerce tespit edilmiş, karara mesnet teşkil eden keşif zaptı ve raporda ise; nizalı köyiçi mevkiindeki ½ şer payla borçlular adına kayıtlı taşınmaz üzerinde borçlulara ait 49 m2 betonarme ve 60 m2 kargir olmak üzere 2 adet mesken bulunduğu, borçlulardan Mestan’a ait meskende eşi ve iki çocuğuyla oturduğu, borçlu Refik’e ait evde ise annesinin oturduğu, nizalı taşınmazın üzerindeki meskenlerle birlikte değerinin 37.694 TL, borçlu Mestan’ın haline münasip evin değerinin ise 32.000 TL olacağı bildirilmiştir.
Mahkemece, borçlu R.. B..’un haczedilmezlik şikayeti nizalı taşınmazda ikamet etmediği gerekçesiyle reddedilmiştir. İİK"nun 82/12. maddesi gereği meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlunun adına kayıtlı meskende bizzat oturması şart olmadığı gibi, burayı kiraya vermesi dahi bu talepte bulunmasına engel değildir. Şikayete konu taşınmazın ve borçlu M.. B.. bakımından tespit edilen haline münasip evin değeri birlikte değerlendirildiğinde, borçlu R.. B.."un haczedilmezlik şikayetininde kabulü gerekir. Bu durumda da her iki borçlunun meskeniyet şikayetinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması yerine yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Borçlu M.. B.. ve R.. B..’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.