Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5371
Karar No: 2016/12287
Karar Tarihi: 15.12.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5371 Esas 2016/12287 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/5371 E.  ,  2016/12287 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, 30.03.2010 tarihli dava dilekçesi ile, tapu kaydına güvenerek, tapu sahibinden satın aldığı 1913 parsel sayılı taşınmazda ölçümleme hatası yapıldığı gerekçesi ile tapuda yazılı yüzölçümünün küçüldüğünü, tapu siciline güvenerek satın alması nedeniyle oluşan zarardan Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince sorumlu olduğunu belirterek, uğradığı zararın ödetilmesini istemiştir.
    Davalı idare ise, davanın yargı yolu bakımından reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Yerel mahkemece, davanın davalı idarenin yapmış olduğu hatalı işlem nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, bu tür idari işlem ve eylemden kaynaklanan tazminat davalarının idari yargı yerinde görülmesi gerekçesiyle, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 25/10/2010 tarih ve 2010/10472 E. - 2010/10860 K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “...Dava konusu ....köyü 1913 parsel sayılı taşınmaz, 1955 yılında gerçekleşen kadastro çalışmaları sırasında 10.820 m² olarak tapuya tescil edilmiştir. Davacı bu taşınmazı 2000 yılında satın almıştır. ... Kadastro Müdürlüğü tarafından 16.03.2007 gününde taşınmazın ölçümünde hata yapıldığı gerekçesi ile taşınmazın yüzölçümü 8.666 m²"ye düşürülmüş, bu işlemin iptali istemi ile davacı tarafından .... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan ölçümleme işleminin iptali davası sonunda 13/10/2009 günlü kararla davanın reddine karar verilmiş ve karar onanarak kesinleşmiştir.
    Medenî Kanunun "Sorumluluk" karar başlığını taşıyan 1007. maddesi gereğince "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet sorumludur." Kadastro çalışmaları sırasında davaya konu taşınmazın yanlış ölçülmesi sonucu, tapudaki durum davacının daha fazla bedelle taşınmaz satın almasına neden olmuştur. Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda oluşan hatalardan Devlet, Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince kusursuz olarak sorumludur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların, yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi ya da yitirilmesi, bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen Devlet, sicillerdeki aykırı kayıtlardan doğan zararları ödemeyi de üstlenmektedir. Dayanaksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamda düşünülmüştür. Devletin kadastro işlemlerinden sorumluluğunun kapsamı Medenî Kanunun 1007. maddesi kapsamında düşünüldüğünde, eldeki davaya adli yargıda bakılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekili 29.03.2012 tarihli dilekçesi ile istenen tazminat miktarını dava dilekçesinde belirtilen 8000,00.-TL (1.000.-TL sulh hukuk mahkemesindeki vekalet ücreti)"den 32.381.-TL"ye artırdığını belirtmiş, ıslah harcını da aynı gün yatırmıştır.
    Yargılam sonucu; davacı vekilin .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/729 E. sayılı dosyası için talep ettiği 1.000.-TL vekalet ücreti talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne, 3.1381.-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine 7.000.-TL"lik tazminata 30.03.2010 dava tarihinden, 24.381,50.-TL"lik tazminata ıslah tarihi olan 29.03.2012 tarihinden yasal faizinin yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 05.3.2013 tarih ve 2012/23995 - 2013/3723 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
    TMK"nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazinenin olup, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün davalı sıfatı yoktur. Davacının amacı Devlet tüzel kişiliğini dava etmek olup, davasını yanlış idareye yöneltmesi, hasımda değil, temsilcide yanılmadır. Bu durumda, davacıya Hazine’yi davaya dahil etmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu karar verilmesi,
    Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 20.08.2008 gününde belediye imar planı içinde olup olmadığı, değilse belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı hususları ilgili Belediye Başkanlığından sorularak, niteliği belirlenip, bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten sonra, mahallinde yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde yapılacak keşif sonucunda, taşınmaz arsa vasfında ise emsal karşılaştırması yapılarak; arazi vasfında ise gelir metodu esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespiti için alınacak bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması gerekirken, soyut ifadelerle piyasa rayiçlerine göre değer biçen rapor esas alınarak hüküm kurulması, doğru görülmemiştir...” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu; davacı vekilinin .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/729 E. sayılı dosyası için talep ettiği 1.000.-TL vekalet ücretinin reddine, tazminat talebinin kabulüne, 31.381.-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine 7.000.-TL"lik tazminata 30.03.2010 dava tarihinden, 24.381,50.-TL"lik tazminata ıslah tarihi olan 29.03.2012 tarihinden yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 15/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi