17. Hukuk Dairesi 2015/2416 E. , 2017/8915 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının 03.04.2009 tarihinde, davalı ..."ün sürücüsü olduğu ve davalı... İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait otobüsün çarpması sonucu yaralandığını, ... tarafından karşılanmayan bazı giderler yapmak zorunda kaldığını, yaralanması nedeni ile uzun süre iş yapamadığını ve özel bakıma ihtiyaç duyduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılar sürücü ve araç sahibi ile aracın ... sigortacısı ... ... ...nden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen, 9.000,00 TL manevi tazminatın ... dışında kalan davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı sürücü ... hakkında olayda kusuru bulunmadığından bahisle beraat kararı verildiği, kusurunun olmadığına yönelik maddi olgu, hukuk mahkemesini de bağlayacağından, davalı sürücünün kusurunun bulunmaması nedeni ile sürücünün ve araç sahibi ile aynı aracın ... sigortacısının sorumluluğunun bulunduğuna hükmedilemeyeceği belirtilerek; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu olay yaralamalı trafik kazası şeklinde gerçekleşmiştir. Olayda yaralanan yaya ..., davalı belediyeye ait aracın sürücüsü ... hakkında şikayetçi olmuş, bu nedenle ... ... 18. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2009/266 E. sayılı dosyasında taksirle davacının yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan dava açılmıştır. Ceza dosyasında tarafların tanıkları dinlenmiş; davalı tanığı, içinde oldukları aracın sürücüsünün yeşil ışıklı, davacı taraf ve davacı tanığı ise aracın kırmızı ışıklı trafik işaretinde geçtiğini beyan etmiştir. Ceza dosyasında Trafik memuru bilirkişi ile Adli Tıp Kurumu"ndan raporlar alınmış, 20.02.2010 tarihli raporda trafik memuru bilirkişi davalının kırmızı ışık ihlalinde bulunduğunu bildirmiş, 24.05.2010 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda ise kimin kırmızı ışıkta, kimin yeşil ışıkta geçtiği konusunda net bir kanaat oluşmadığından terditli olarak kusur tesbiti yapılmıştır. ... ... 18. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2009/666 E., 2011/32 K. sayılı 20.01.2011 tarihli kararı ile sanık ... hakkında kırmızı ışıkta geçtiğinin kabulüne yeter derecede delil bulunmadığı gerekçesiyle delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiş; bu karar, 25.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece kusur için tekrar bilirkişi raporu alınmamış, ceza kararındaki davalının kusurunun olmadığına yönelik maddi olgu, hukuk mahkemesini de bağlayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.BK.53 maddesi gereğince hukuk hakimi ceza davasında belirlenen maddi vakıa ile bağlıdır. Kusur oranı ya da delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz. Ceza dosyasında davacı ve davalı taraf tanıkları dinlenmiş ve ..."ca terditli rapor düzenlenmiştir.
Ceza dosyasındaki ifade tutanaklarına göre; yaya ve sürücü ile tanıkları kendi taraflarının yeşil ışıkta geçtiğini bildirdiğinden kusur tespiti yapılamamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, ... ... 18. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2009/666 E., 2011/32 K. sayılı 20.01.2011 tarihli kararı ile hangi tarafın kusurlu olduğunun tespitinin yapılamadığı ve ceza mahkemesinde delil yetersizliğinden verilen beraat kararının hukuk mahkemesi hakimini bağlayamayacağı hususları da dikkate alınarak İTÜ"den tarafların kusur durumlarının değerlendirildiği rapor aldırılması, kırmızı ışıkta geçen tarafın net bir şekilde
belirlenememesi durumunda tarafların %50"şer kusurlu oldukları kabul edilerek işin esası ile ilgili deliller toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya geri verilmesine, 11/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.