Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4213
Karar No: 2017/9381
Karar Tarihi: 08.11.2017

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/4213 Esas 2017/9381 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2017/4213 E.  ,  2017/9381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Yerel Mahkemece önceden verilen hüküm Dairemizce incelenerek,
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu ve suça konu eserlerle ilgili olarak şikayet bulunmasının da durumu değiştirmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında İzmir 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 03.07.2014 tarih ve 2012/646 esas, 2014/282 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2016/3068 esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyaların birleştirilmesi, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    2- 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin 2. fıkrasının uygulanabilmesi için suçun tek fiille birden fazla kişiye karşı işlenmesi gerekir. Bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında Ceza Genel Kurulunun yukarıda söz edilen kararına göre suçun mağduru toplumu oluşturan bireylerdir. Şikayet nedeniyle tayin olunan cezanın 5846 sayılı Kanun"un 81/13. maddesi ile artırılması suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olduğu sonucu değiştirmez. Suçtan zarar gören ile mağdur kavramları farklı olduğundan temyiz davasına konu eylemde
    şikayetçiler, suçtan zarar görenler olup suçun mağduru değildirler. Bu nedenle koşulları mevcut olmadığı halde hükmolunan cezanın TCK"nın 43/2. maddesine göre artırılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
    3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, nedeniyle bozulmuştur.
    Bozma üzerine yerel mahkemece bozma doğrultusunda işlem yapılıp (1) ve (3) no"lu bozma sebeplerine uyulmasına, (2) no"lu bozma sebebine direnilmesine karar verilmiş ise de, direnme kararı da eylemli uyma kabul edilerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, Dairemizin de benimsediği, 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında “...Kanun koyucu, bandrol uygulamasıyla fikri haklar dünyasının ekonomik yönünü düzenlediğinden ve buna aykırı davranılarak devletin mevzuat ile oluşturduğu idari düzene yönelik suç işlenmiş olması karşısında bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağduru doğrudan eser sahipleri olmayıp, toplumu oluşturan bireyler olduğunu belirlemiştir.
    Nitekim öğretide de, bandrol yükümlülüğüne aykırı davranılması suretiyle işlenen suçlarda mağdurun toplumu oluşturan bireyler olduğu açıkça vurgulanmıştır (Yılmaz Yazıcıoğlu, Fikri Mülkiyet Hukukundan Kaynaklanan Suçlar, İstanbul, 2009, s.450-451; Kerim Çakır, Bandrol Yükümlülüğüne Aykırılık Suçları, Ceza Hukuk Dergisi, sayı 16, Ağustos 2011, s.159).
    Mağdur; Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlüğünde, “haksızlığa uğramış kişi” olarak tanımlanmaktadır. Ceza hukukunda ise mağdur kavramı, suçun konusunun ait olduğu kişi ya da kişilerdir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun hazırlanmasında esas alınan suç teorisinde suçun maddi unsurları arasında yer alan mağdur, ancak gerçek bir kişi olabilecek, tüzel kişilerin suçtan zarar görmeleri mümkün ise de bunlar mağdur olamayacaklardır. Suçtan zarar gören ile mağdur kavramları da aynı şeyi ifade etmemektedir. Mağdur suçun işlenmesiyle her zaman zarar görmekte ise de, suçtan zarar gören kişi her zaman suçun mağduru olmayabilir. Bazı suçlarda mağdur belirli bir kişi olmayıp; toplumu oluşturan herkes (geniş anlamda mağdur) olabilecektir. (Mehmet Emin Artuk - Ahmet Gökcen - A.Caner Yenidünya, Ceza Hukuku Genel Hükümler, 8. bası, Ankara, 2014, s.284; İzzet Özgenç, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 9. bası, Ankara, 2013, s. 211-215; Mahmut Koca-İlhan Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 6. bası, Ankara, 2013, s.107-109; Osman Yaşar - Hasan Tahsin Gökcan-Mustafa Artuç, Türk Ceza Kanunu, 6. cilt, Ankara, 2014, s.7958-7959) ” şeklinde ifade edilmiştir.
    5846 sayılı Kanun’un 71/1. maddesinde yer alan müzik eserlerinin izinsiz olarak umuma iletilmesi ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu"nun 30. maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçlarında suçun mağduru toplumu oluşturan bireyler olmayıp hak sahibi kişiler olduğundan marka hakkı sahibi tüzel kişi olsa da suçun mağduru kabul edilecektir.
    5237 sayılı Kanun’un 43. maddesindeki kişi tabiriyle kastedilenin suçun mağdurudur. Haklara tecavüzün önlenmesi başlıklı 5846 sayılı Kanun’un 81. maddesinde düzenlenen bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçunda Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun yukarıda bahsedilen kararında da açıklandığı üzere, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması, bandrol yükümlülüğüne aykırılığın aynı eserle ilgili olarak 71. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde tanımlanan suçla birlikte işlenmesi halinde de bu durum değişmeyecektir. Zira 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen istisnalar hariç suçun mağduru sayılmayacaklardır. Bu nedenle tüzel kişiliğe haiz katılan ... birliklerinin şikayeti nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin 2. fıkrasının uygulanma olanağı bulunmadığı halde anılan fıkra uygulanarak fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi