Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/807
Karar No: 2020/3181
Karar Tarihi: 11.12.2020

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/807 Esas 2020/3181 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2020/807 E.  ,  2020/3181 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm asıl-davada davacı ... ile birleşen 2012/642 Esas ve birleşen 2014/479 Esas sayılı dosya davacıları vekillerince temyiz edilmiş, asıl davada davacı ... ile birleşen 2012/642 Esas sayılı davada davacı ... vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat Ceren Avşar ile davalı ... vekili Avukat Önder Karaoğlu geldi. Diğer davalılar ve vekilleri gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Asıl ve birleşen davalar , davalı yüklenici ... ile davalı arsa sahibi ... arasındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince yükleniciye düşen bağımsız bölümlerin satın alınması nedeniyle temliken tapu iptâli ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davalarda tapu iptâl ve tescil istemlerinin reddi ile tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen hüküm, asıl davacı ... ile birleşen 2012/642 Esas ve birleşen 2014/479 Esas sayılı dosya davacıları tarafından temyiz olunmuştur.
    Asıl davada davacı ... davasında; davalı ... tarafından ... 4. Noterliği’nin 02.02.2010 gün ve 980 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile 9 nolu bağımsız bölümün satışının vaad edildiğini, satış bedelinin ödenmesine rağmen tescilin yapılmadığını, davacının ısrarı üzerine aynı binada yer alan 4 nolu bağımsız bölümün eşi olan davalı ...’a verildiğini, 9 nolu bağımsız bölümün ise davalı ... üzerine olduğunu beyanla 9 nolu bağımsız bölümün tescilini, terditen ise taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, talep etmiştir. Birleşen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/642 Esas sayılı dosyasında ise; davacı ... davasında, yüklenci davalı ile yapılan 01.08.2010 tarihli adi yazılı Emlak Alım Satım Sözleşmesi ile 4 nolu bağımsız bölümün satın alınıp bedelinin ödendiğini, ancak yüklenicinin kısa bir süre sonra yanlışlık olduğunu belirtmesi üzerine tapuya gidilerek 4 nolu bağımsız bölümü asıl davacı ...’ın eşi ...’a devredildiğini, fakat daha sonra tapunun yeniden kendi adına tescil edilmediğini beyanla, 4 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptâli ile adına tesciline, terditen ise dava tarihindeki rayiç değerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Birleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/479 Esas sayılı dosyasında ise davacı ... davasında; davacı ile davalı yüklenici ... arasında düzenlenen tarihsiz adi yazılı sözleşme ile 3. kat binaya giriş cephesinde sol arka köşede bulunan ve 7 nolu bağımsız bölüm olan dava konusu taşınmazın satışı konusunda anlaşıldığını ve satış bedelinin ödendiğini, fakat 6 nolu bağımsız bölümün tapusunun verildiğini, 7 nolu bağımsız bölümün ise davalı ... adına kayıtlı olduğunu, gerçekte sahip olunan tapu ile ikamet edilen tapunun farklı olması nedeniyle 7 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptâli ile adına tescilini terditen taşınmazın rayiç bedelinin tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Birleşen 2014/407 Esas sayılı davada ise davacı ... davasında; tarihsiz adi yazılı Alım Satım Komisyon Anlaşması ile 6 nolu bağımsız bölümün yüklenici ile davacıya satılmasına ve bedelinin de ödenmesine rağmen ...’ın sahibi olduğu 9 nolu bağımsız bölümün tapusunun verildiğini belirterek 6 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptâli ile adına tescil edilmesini, terditen ise taşınmazın rayiç bedelinin tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Asıl ve birleşen davalı yüklenici ... asıl davaya ilişkin olarak, davalı ...’da bulunan 4 nolu dairenin ...’a devredilip, 9 nolu dairenin ise ...’a verileceğini, birleşen 2012/642 Esas sayılı davada ise taşınmazı satıp parasını da aldığını, davacıya tapusunu verdikten sonra davacının başka bir binadan daire aldığını ve takas yaptıklarını 4 nolu dairenin tapusunuda teminat olarak ...’a verildiğini, ancak davacının diğer binadan daire almaktan vazgeçtiğini ve 4 nolu daireyi istediğini beyan etmiş, birleşen 2014/479 Esas sayılı davada davalı Fatih Keklik vekili taraflar arasındaki sözleşmenin tarafı olmadıklarını ve davanın husumeten reddinin gerektiğini, esasa yönelik olarak ise davalının tapu siciline güven ilkesinden yararlanması gerektiğini, davacının 6 nolu bağımsız bölümün sahibi olduğunu ve herhangi bir zararının da olmadığını beyanla davanın reddini savunmuş, asıl ve birleşen davalı arsa sahibi ... ise duruşma sırasındaki beyanında, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki paylaşımın binanın en üst katındaki 3 dubleks dairenin arsa sahibine, alt katlardaki dairelerin ise yükleniciye kalacak şekilde değiştirildiğini ve toplamda 12 bağımsız bölümün ortaya çıktığını, kendisine 10, 11 ve 12 nolu bağımsız bölümlerin verildiğini, yükleniciye düşen bağımsız bölümleri para almaksızın yüklenicinin talimatı ile onun sattığı şahıslara devrettiğini, sadece davacı-birleşen davalı ...’e yüklenici talimatı olmaksızın mağdur olmaması için devir yaptığını, kendisine düşen bağımsız bölümleri teslim aldığını beyan etmiştir.
    Mahkemece asıl dava yönünden taraflar arasındaki sözleşmede davacıya satışı vaad edilen bağımsız bölümün 9 nolu bağımsız bölüm değil 6 nolu bağımsız bölüm olduğunu, 6 nolu bağımsız bölümün ise davalı-birleşen davacı ... adına kayıtlı olduğunu, davalı yüklenicinin edimini ifa etmediğinden taşınmazın değeri olarak tespit edilen bedelin yükleniciden talep edilebileceğini, birleşen 2012/642 Esas sayılı davada ise, davacı tarafından 4 nolu bağımsız bölümün tescilinin talep edilmesine rağmen, taraflar arasındaki sözleşmede bağımsız bölüm numarasının belirtilmediğini, 4 nolu bağımsız bölümün arsa sahibi davalı ... adına kayıtlı iken davacı adına tescil edildiğini, daha sonra davacı tarafından davalı ...’a devredildiğini, davalının hataya düşürüldüğüne dair dosya kapsamında delil bulunmadığını, sözleşmenin geçerli olmadığını ve taşınmazın tespit edilen değerinin yükleniciden talep edilebileceğini, birleşen 2014/479 Esas sayılı davada ise, sözleşmede yüklenici tarafından satışı vaad edilen bölümün 9 nolu bağımsız bölüm olduğunu, ancak 7 nolu bağımsız bölümün tescilinin talep edildiğini, davacının ise 6 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, 7 nolu bağımsız bölümün satışının vaad edildiğine dair delil bulunmadığından taşınmazın tespit edilen rayiç bedelinin yükleniciden talep edilebileceğini, birleşen 2014/407 Esas sayılı davada ise yüklenici tarafından davacıya 9 nolu bağımsız bölümün satışının vaad edildiğini, 6 nolu bağımsız bölümün ise davalı-birleşen davacı ... adına kayıtlı olduğunu davacıya 6 nolu bağımsız bölümün satışının vaad edildiğine dair herhangi bir delil bulunamadığından davacı tarafından ödenene bedelin davalı yükleniciden tahsiline şeklinde asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
    Asıl ve birleşen davalar arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâli ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve birleşen davalar yönünden, davacıların tapu iptâl ve tescil ile tazminat istemleri yönünden kısmen kabul kararı verilmiş ise de, verilen karar eksik inceleme ve yetersiz değerlendirme sonucu oluşmuştur. Asıl davacı ... ile davalı yüklenici arasındaki ... 4. Noterliği’nin 02.02.2010 gün ve 980 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile diğer davacılar ile davalı yüklenici arasında haricen yapılmış taşınmaz satış vaadi sözleşmesi bulunmakta olup, niteliği itibariyle dava temliken tescil istemine ilişkindir. Dairemiz yerleşik içtihatlarına göre, temlik alanların temlik eden yüklencinin arsa sahibine karşı edimini ifa etmesi halinde temlik sözleşmesine dayalı olarak hem yüklenici hem arsa sahibine karşı talep hakkı bulunmaktadır. Asıl ve birleşen davacıların bu talep haklarına ilişkin yüklenici tarafından yükümlenilen edim ifa edildiği anlaşıldığından davacıların taleplerinin değerlendirilmesi gerekir.
    Buna göre mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle taraflar aralarında bulunan temlik sözleşmesine göre verilmesi gerekli olan bağımsız bölümlerin tespit edilmesi, dosya kapsamına göre inşaatın yapımına ilişkin tadilat projesi düzenlendiği açık olduğundan yeni projeye göre davacılara isabet eden bağımsız bölümlerin belirlenmesi, bu belirleme
    yapıldıktan sonra; davacılara verilmesi gerekli dairelerin davalılar adına kayıtlı olması halinde bu bağımsız bölümler yönünden tapu iptâli ve tescil isteminin kabulü ile birlikte davacılar adına da sehven verildiği anlaşılan dairelerinde tapu iptâl ve tescil kararı ile davalı yükleniciye döndürülmesi, bu araştırma neticesinde, usulü kazanılmış haklara da riayet edilerek davacılara verilmesi gereken dairelerin davalılar üzerine kayıtlı olmaması halinde ise bedele hükmedilmesinden ibaret olup, bu hususlar dikkate alınmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosya davacılarının temyiz istemlerinin kabulü ile temyiz olunan hükmün bu kişiler yararına BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin 2017/388 Esas sayılı dosya davalıları Erkan Onat, ... ve ... ve birleşen 2012/642 Esas sayılı dosya davalısı ...’dan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan asıl dava davacısı ... ile birleşen 2012/642 Esas sayılı dava davacısı ...’a verilmesine, 6502 sayılı Kanun"un 73. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü harçtan muaf olduğundan davacılar ..., ... ve ..."den harç alınmasına yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davacılar ..., ... ve ..."e geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi