8. Hukuk Dairesi 2013/13807 E. , 2014/9745 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2011/116-2012/433
R. Ç. ve Ş.. Ç.. ile A.. Ç.. ve Ş.. G.. aralarındaki miras taksim sözleşmesinin iptali davasının kabulüne dair Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 18.12.2012 gün ve 116/433 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Ş.. G.. vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacı ve davalıların ortak murisi O. Ç."in 01.09.2006 tarihinde vefatından sonra Silivri 2. Noterliği"nin 14.11.1996 tarih 12259 yevmiye sayılı taksim sözleşmesi düzenlendiğini, murisin en büyük kızı Şermin"in taksim sözleşmesi düzenlenirken Almanya"da yaşayan ve Türk miras mevzuatında haberdar olmayan davacı Şener"in saflığından, diğer mirasçı Ali"nin psikolojik rahatsızlığından ve anneleri Rahmiye"nin 73 yaşında olmasından yararlanarak taşınmazların değeri ve miktarı konusunda lehine aşırı fark olacak şekilde taksimi temin ettiğini açıklayarak miras taksim sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Ş. G. vekili, sözleşme sırasında anneleri Rahmiye"nin sözleşme ehliyetine sahip olduğunun doktor raporuyla sabit olduğu ve davacı Şener"in ileri sürdüğü geçersizlik nedenleri yerinde olmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı A.. Ç.. vekili, müvekkilinin akıl sağlığı yerinde olduğundan davanın reddine karar verilmesini savunmuşken, davalı 27.01.2012 tarihli dilekçesinde davalı Şermin"in, babasının ölümü ve psikolojik sorunlarından yararlanarak sözleşmenin imzalanmasını sağladığını bildirmiştir.
Mahkemece, muris O. Ç."e ait bulunan taşınmazların mirasçılar arasında oransız olarak taksim edildiği, davacı Şener ile davalı Ali"nin Almanya"da yaşamaları nedeniyle, davacı Rahmiye"nin ise yaşı gereği yönlendirilmeye müsait olduğundan davanın kabulüyle taraflar arasında düzenlenen miras taksim sözleşmesinin iptaline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Ş.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nun 676. maddesi gereğince ortak muristen kalan taşınmazların mirasçılar arasında paylaşımına ilişkin miras taksim sözleşmesinin irade bozukluğu nedeniyle iptali istemine ilişkindir. Mahkemece taksim sözleşmesinin iptaline karar verilmişse de, mahkemenin varmış olduğu bu sonuca katılma olanağı bulunmamaktadır.
Ortak muris O. Ç. 01.09.2006 tarihinde vefat etmiş olup, muris adına kayıtlı bulunan tapulu taşınmazlar iptali istenen Silivri 2. Noterliği"nin 14.11.2006 tarih ve 12959 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde miras taksim sözleşmesiyle mirasçılar arasında paylaşılmıştır. TMK"nun 676. maddesi uyarınca terekeye tabi taşınmazların yazılı olmak koşuluyla mirasçılar arasında taksimi geçerli olup, taksimin geçerli olması için mirasçılar arasında eşit bir paylaşım gerekli değildir. Kaldı ki, taksimi kabul etmiş olmaları koşuluyla, bir yada bir kaç mirasçıya pay verilmemiş olması da mümkündür.
Yasada öngörülen şekil şartına uygun olarak düzenlenmiş bulunan miras taksim sözleşmesinin hükümsüzlüğü TMK"nun 680. maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu"nun genel hükümleri kapsamında irade bozukluğu nedenlerine dayalı olarak ileri sürülebilme imkanı mevcuttur. Somut olayda noterde taksim sözleşmesi düzenlenirken taraflar sözleşmenin içeriğinin iradelerine uygun olduğunu tanıklar huzurunda beyan ederek sözleşmeyi imzalamış, sözleşmenin tarafı olan Rahmiye"nin sözleşme ehliyetine sahip bulunduğu sözleşmeye ek Nöroloji Uzmanının da dahil olduğu Devlet Hastanesi"nden alınan raporla belgelendirilmiştir. Dinlenen tanıklar beyanlarında sözleşmenin iptali isteminde bulunan davacı Şener"in yurt dışında yaşaması nedeniyle kanunu bilmemesi haricinde, irade bozukluğuna neden olabilecek başkaca bir anlatımda bulunmamış, davalı tarafta yer alan Ali"nin psikolojik rahatsızlığı iddia edilmişse de, ileri sürülen bu rahatsızlığın varlığına ve bu rahatsızlık nedeniyle ayırtım gücünün bulunmadığına ilişkin somut bir delil ibraz edilmemiştir. Hal böyle iken mahkemece, irade bozukluğu nedenleri ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, miras taksimi için yasada öngörülmemiş bulunan orandan hareketle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalı Ş.. G.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.