11. Hukuk Dairesi 2014/497 E. , 2014/19552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADANA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2013
NUMARASI : 2012/248-2013/549
Taraflar arasında görülen davada Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25/09/2013 tarih ve 2012/248-2013/549 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09/12/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. M.. K.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 05.03.2002 tarihli sözleşme ile davacının kardeşi olan A.. D.."a ait P.. U.. C.. Bar işletmesindeki %50 hissesini davalı M.. G.."e devrine karşılık davalı A.. D..’nın davacıya Seyhan ilçesi, 6780 ada, 13 parselde kayıtlı taşınmazdaki daireyi devretmeyi üstlendiğini, dairenin 01.12.2004 tarihinde tam ve eksiksiz olarak müvekkili Z.. K.."a teslim edileceğinin, teslim edilmez ise teslim edeceği tarihe kadar geçen süre için çevre rayiçlere göre kira bedelini ödeyeceğinin, en son 01.12.2005 tarihinde de daire teslim edilmediği takdirde 21.000 USD"yi M.. G.."ün davacıya nakden ve defaten ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalıların üzerine düşen edimleri yerine getirmediklerini ileri sürerek, taşınmazın 01.12.2004-01.12.2005 tarihleri arasında kira bedeline karşılık 4.000 TL"nin 01.12.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı A.. D..’dan tahsilini, 21.000 USD"nin ise 01.12.2005 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı M.. G..’den tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı A.. D.. vekili, sözleşmenin taraflarından M.. G.."ün devraldığı barı sahibi Z.. K.."un yeniden aldığını, yapılan sözleşmedeki amacın barın devri karşılığında dairenin garanti olarak sözleşmeye eklenmesi olduğunu, bar ilk sahibince devralındığı için taşınmazın devrine de gerek kalmadığını, bu nedenle sözleşmenin bir hükmünün ve müvekkilinin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı M.. G.. vekili, müvekkilinin sözleşme gereği yerine getirmesi gereken yükümlülük muaccel olmadan yani daireyi teslim tarihi gelmeden müvekkilinin hisselerini davacıya iade ettiğini, ilk sözleşmedeki 34.000,00 TL borcun davacıdan olan 70.000,00 TL alacaktan mahsup edilerek tahsil edildiğinden davacının davasının tamamen kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu, taraflar arasında yapılan 05.03.2002 tarihli sözleşmede kararlaştırılan taşınmazın teslimine ilişkin 01.12.2004 olarak taraflarca kararlaştırılan vade tarihi gelmeden davacı Z.. K..un işletmenin hissesini iade aldığından taraflarca yapılan 05.03.2002 tarihli sözleşmenin teslim tarihine kadar kira ödeneceğine ilişkin ve 21.000 USD ödeneceğine ilişkin cezai şartın ödenmesini gerektirir şartların gerçekleşmediği, 10.11.2003 tarihinde M.. G.., Z.. K.. ve A..
Koruk arasında imzalanan 2. sözleşmenin ise sözleşmenin tarafı olmayan A.. D.."yı bağlamayacağı, ancak imzalayan taraflar yönünden bağlayıcı olduğu sonucuna varılarak, davacının sözleşmeye aykırılık nedeni ile tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında yapılan 05.03.2002 tarihli sözleşme ile davalılar tarafından üstlenilen edimlerin yerine getirilmediği iddiasıyla davalıların sözleşmeden doğan borçlarının tahsili istemine ilişkindir.
Davanın dayanağını oluşturan 05.03.2002 tarihli sözleşme ile kararlaştırılan davalı edimlerinin ifa tarihi gelmeden önce davacı Z.. K.. ile davalı M.. G.. ve dava dışı A.. K... arasında yapılan 10.11.2003 tarihli sözleşme ile M.. G.."ün 05.03.2002 tarihli sözleşme ile devraldığı işletmeyi yeniden davacı Z.. ve dava dışı A.. devrettiği ve 10.11.2003 tarihli sözleşmenin bu devir işlemine ilişkin hükümler içerdiği ancak aynı sözleşmenin 9. maddesinde, 05.03.2002 tarihli sözleşmenin geçerliliğini aynen koruyacağının açıkça belirtildiği görülmekle davacının işbu davada, fesih beyanı veya iptal kararı ile ortadan kaldırılmamış olup geçerliliğini halen devam ettiren 05.03.2002 tarihli sözleşmeye dayalı olarak bu sözleşmenin tarafları olan davalılara yönelik sözleşmeden doğan alacak taleplerini ileri sürmesinin 05.03.2002 ve 10.11.2003 tarihli sözleşmeler kapsamında yerinde olduğu anlaşıldığından, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.