21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/19454 Karar No: 2007/22202
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/19454 Esas 2007/22202 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/19454 E. , 2007/22202 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 19/07/2007 NUMARASI : 2007/241-2007/637
Davacı, ilk kesintisi tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, mahkeme yetkisizliği nedeniyle karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi
Dava, tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tesbiti istemine ilişkindir. Bu yönüyle uyuşmazlığın 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu"ndan kaynaklandığı açık, olup, 2926 sayılı Yasa"da yetki ile ilgili bir düzenleme bulunmadığına göre, uyuşmazlığın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 15. maddesinin yollamada bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 9.ve 17. maddeleri gereğince çözümlenmesi gerektiği ortadadır. HUMK"nun 9. maddesi uyarınca Kurum merkezinin bulunduğu Ankara"da dava açılabileceği gibi 17. maddesine göre de şubesinin bulunduğu Konya"da da dava açılabilir. Bunun için uyuşmazlığın şube işleminden kaynaklanmasına gerek yoktur. Genel müdürlük adına işlem yapmak üzere davanın açıldığı yerde şubenin bulunması yeterlidir. Öte yandan Kurumu temsilen kurum avukatlarının şubenin bulunduğu yerde kurum aleyhine açılan davaları takibe yetkili oldukları da açıktır. Tersinin kabulü halinde Anayasa"nın 141 ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 17. maddelerinde öngörülen emredici nitelikteki hükümlerde göz ardı edilmiş olur ki, bu durumun hukukça korunmasına olanak bulunmadığı da tartışmasızdır. Somut olayda, davanın şubenin bulunduğu yerde açıldığı, dolayısıyla mahkemenin yetkili olduğu kabul edilerek davanın görülmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi isabetli görülmemiştir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.