23. Hukuk Dairesi 2011/2782 E. , 2012/2632 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, kooperatif üyesi olan davalının aidat borçlarını ödememesi nedeniyle davalıya karşı icra takipleri yapıldığını, davalının haksız itirazları nedeniyle icra takiplerinin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazlarının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin peşin bedelle daire aldığını, müvekkilinin yaptığı ödemenin diğer ortakların ödemelerinden fazla olduğunu, ayrıca davalının kooperatiften istifa iradesini içerir ihtarnamenin noter aracılığıyla davacıya gönderildiğini, istifadan sonraki dönemlere ilişkin aidat talep edilemeyeceğini savunarak, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kooperatifin ortağı olan davalının önceden tahmin edilemeyen vergi ve SSK borçlarından sorumlu tutulması gerektiği, genel kurul kararlarının iptali yönünde alınmış bir karar bulunmadığı, yönetin kurulunun, davalının istifası konusunda karar vermediği, kooperatifçe, alacağın tahsili cihetine gidilerek davalının üyeliğinin benimsendiği gerekçesiyle, asıl davada, 1.485,00 TL asıl alacak ve 81,30 TL işlemiş faiz miktarı yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline; birleşen davada, ... 24.İcra Müdürlüğünün 2008/15520 sayılı takip dosyasında 1.065,00.TL asıl alacak, 7,50 TL işlemiş faiz miktarı, ... 16.İcra Müdürlüğünün 2009/2974 sayılı takip dosyasında ise 1.065,00TL asıl alacak, 4,50TL işlemiş faiz miktarı yönünden itirazın iptali ile her iki takiple ilgili kabul edilen miktarlar üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Asıl dava yönünden davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 13 üncü maddesinde ortağın anasözleşmeye uygun olarak yapacağı isteğe rağmen kooperatifin istifayı kabulden kaçınması halinde
ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesi halinde çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiş olup, davalı kooperatif anasözleşmesinin 13 ncü maddesinde de bu hükme paralel bir düzenleme yer almıştır. Ortağın istifa bildirimi, yenilik doğurucu nitelikte olup, kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur. Somut olayda, istifa iradesini 31.08.2007 tarih ve 30819 yevmiye numaralı ... 25. Noterliği"nin ihtarnamesi ile gönderen ve davacıya ulaştıran davalının, ihtarın kooperatife ulaştığı tarihte üyelikten çıkmış sayılması gerektiğinden, Yönetim Kurulu"nun istifa hususunda karar verip vermemesinin hukuki bir değeri bulunmamaktadır. Bu durumda, daha sonraki tarihte gerçekleşen genel kurulda alınan aidat kararından davalı sorumlu tutulamaz. Davacı genel kurul kararına dayanmış bulunsa bile, ortak olmayan kişi için aidat istenmesi ancak, kooperatif hizmetlerinden yararlandığı ölçüde genel giderler kapsamında sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre mümkündür.
Mahkemece, öncelikle davalının 31.08.2007 tarihli istifasına ilişkin ihtarnamenin kooperatife tebliğ tarihi tespit edilerek, talebe konu alacakların bu tarihten önceki veya sonraki döneme mi ait olduğu belirlenmeli, davalının istifasından önceki döneme ait olması durumunda o miktarlarla sınırlı olarak üye sıfatıyla sorumlu olduğu benimsenmeli, davalının istifasından sonraki döneme ait olması durumunda talep edilen " aidat alacağı" kapsamında hangi kalemlerin yer aldığı tespit edilerek, kooperatif hizmetlerinden yararlanma söz konusu ise ancak bu ölçüde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aidat istenebileceği gözetilmelidir. Bu hususlarda taraf delilleri toplanarak, uzman bilirkişi vasıtasıyla kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp, ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Birleşen ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/833-2009/2311 esas-karar sayılı dosyası yönünden davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı tarafça ... 24.İcra Müdürlüğü"nün 2008/15520 sayılı takip dosyasında 1.269,85 TL"nin; ... 16.İcra Müdürlüğü"nün 2009/2974 sayılı takip dosyasında 1.127,40 TL "nin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazların iptaline karar verilmesi istenmiş, mahkemece, her iki takip dosyası yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
5292 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK" nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. uncu maddesiyle HUMK" na eklenen Ek-Madde 4" te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2011 yılı için 1.540,00 TL" dir.
Davalı aleyhine kabul edilen kısım her bir takip dosyası yönünden yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle verilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 tarih ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin birleşen ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/833-2009/2311 esas-karar sayılı dosyası yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
3) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin asıl davadaki diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin asıl davadaki diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.