11. Hukuk Dairesi 2020/1060 E. , 2021/168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce bozmaya uyularak davanın kabulüne dair verilen 27.11.2019 tarih ve 2019/1111 E- 2019/1202 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "TUBORG" esas unsurlu, tanınmış, yurt içinde ve yurt dışında tescilli markaların sahibi olduğunu, müvekkilinin "TÜRK TUBORG BİRA UZMANI+Şekil" ibareli, 2012/101920 sayılı markanın 35, 41, ve 43. sınıflarda tescili için yaptığı başvuruya davalı şirket tarafından yapılan itiraz üzerine, itirazın kabul edilerek müvekkili başvurusunun reddedildiğini, kurum kararında 2012/14516 sayılı "BİRA UZMANI" ibareli markanın benzerliğe mesnet alındığını, anılan ibarenin markanın esas unsuru olmasının mümkün olmadığını, "BİRA UZMANI" ibaresinin bira üretim aşamalarını yönlendiren kişi anlamına geldiğinden tek başına tescili mümkün olmayan, sadece yardımcı unsur olarak kullanılabilecek, ayırt edici niteliği bulunmayan ve herkesin kullanımına açık bir meslek ismi olduğunu, redde mesnet marka ile başvuru markasının benzer olmadığını, davalı şirketin "EFES PİLSEN BİRA ÜSTADI" ibareli marka başvurusuna ilişkin verdiği itiraz dilekçesinde, "BİRA USTADI" ibaresinin tali unsur olduğunu belirttiğini, başvurunun tescili talep edilen 35., 41. ve 43. sınıflara dahil hizmetlerin bir kısmının uzmanlar ya da konuyla ilgileri nedeniyle dikkat düzeyi yüksek olan kişilere yönelik olduğunu, müvekkilinin ve davalı şirketin faaliyet gösterdikleri sektörde uzun süredir ürünlerini "TUBORG" ve "EFES" esas unsurlu markaları ile piyasaya sürmekte olduklarından tüketicilerin "BİRA UZMANI" ibaresine değil, “TUBORG” ve “EFES” ibareli markalara göre ürün seçimi yapacaklarını, bu suretle markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, redde mesnet alınan markanın kötü niyetli tescil edildiğini, hükümsüzlüğünün gerektiğini ileri sürerek YİDK’nın 2014-M-15399 sayılı kararının iptalini, başvuru markasının tescil işlemlerinin devamını, davalı şirket adına tescilli 2012/14516 sayılı "BİRA UZMANI" ibareli markanın 556 sayılı KHK’nın 7/1-a, c, d, f ve 42/1-a maddeleri uyarınca hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; davalı şirketin "BİRA UZMANI" ibareli markasının tescilli olduğundan hükümsüz kılınmadığı sürece taraf markalarının ortalama tüketiciler tarafından karıştırılacağını, davalı markasının ayırt edici niteliğinin zedeleneceğini, ülkemizde “brewmaster” ya da “bira uzmanı” olarak bir meslek olmadığını, anılan ibarenin bir meslek olarak algılanamayacağını, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; davacının marka başvurusuna konu ibare ile müvekkili adına tescilli marka arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, davacının "TUBORG" ve "TÜRK TUBORG" ibareli markaların sahibi olarak tescilini talep ettiği markası ile bu zincire bir yenisini daha eklemek istediğini, "TUBORG" çatı markasına, müvekkiline ait tescilli markanın aynısını kullanarak ekleme yapmak istediğini, başvuru markasında "BİRA UZMANI" ibaresinim vurgulanmaya çalışıldığını, başvuru markası ile müvekkiline ait marka arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, hükümsüzlük talebinin yerinde olmadığını, müvekkiline ait ve her biri 35, 41 ve 43. sınıflarda uzun yıllardır tescilli "BEERMASTER", "BRAUMASTER", "BRAUMEİSTER", "EFES BİRA UZMANI", "EFES BİRA USTASI" ibareli pek çok markanın bulunduğunu, anılan markaların uzun yıllardan beri kullanılan, ayırt ediciliğe ulaşmış, tanınmış markalar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraf markaları arasında uyuşmazlık konusu hizmetler yönünden 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığı, davalının "BİRA UZMANI" markasının tanınmış marka olmadığı ve uyuşmazlık konusu hizmetlerde kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmadığı, dava konusu YİDK kararının uyuşmazlık konusu bütün hizmetler yönünden iptali şartlarının gerçekleştiği, hükümsüzlük davası yönünden ise davalının "BİRA UZMANI" markasının 556 sayılı KHK’nın 7/I-a maddesi anlamında soyut ayırt edicilik vasfının bulunduğu, davalı markasının uyuşmazlık konusu hizmetlerden "Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için alkollü ve alkolsüz içeceklerin bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)" ile "Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri." açısından aynı KHK"nın 7/1-c kapsamında olduğu, anılan hizmetler yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, ancak başvuru kapsamındaki diğer sınıflar yönünden 7/1-c maddesi koşullarının gerçekleşmediği, KHK"nın 7/1-d ve 7/1-f maddeleri kapsamında da dava konusu markanın hükümsüz kılınamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK"nın 2014-M-15399 sayılı kararının iptaline, davalıya ait 2012/14516 sayılı “BİRA UZMANI” ibareli markanın “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için alkollü ve alkolsüz içeceklerin biraraya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir), yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri" yönünden kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili, davalı kurum vekili ve davalı şirket vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, YİDK kararının iptali talebi yönünden yapılan değerlendirmede, "TÜRK TUBORG BİRA UZMANI+Şekil" ibareli dava konusu başvuru ile davalı şirkete ait "BİRA UZMANI" ibareli marka arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira her iki markada yer alan "Bira Uzmanı" ibaresinin başvuru kapsamındaki hizmetler yönünden ayırt edicilik taşımadığı ve dava konusu başvurudaki asli unsurun "TÜRK TUBORG" ibaresi olduğu, buna göre her ne kadar başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerle redde mesnet markanın kapsamında yer alan mal ve hizmetler arasında benzerlik mevcut ise de marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi koşullarının somut olayda gerçekleşmediği, işaretler arasında benzerlik olmadığından aynı KHK"nın 8/4. maddesi koşullarının da oluşmadığı, bu itibarla iptali istenen YİDK kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, söz konusu YİDK kararının iptaline karar vermek gerektiği; hükümsüzlük davası yönünden ise, 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesi uyarınca aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması dava şartlarından olup, bu hususun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, davanın davalı şirket adına tescilli "BİRA UZMANI" ibareli markanın 556 sayılı KHK’nın 7/1-a, 7/1-c, 7/1-d, 7/1-f ve 42/1-a maddeleri uyarınca hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, davacı tarafça aynı markanın aynı nedenlerle hükümsüzlüğü istemi ile Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinde açılan davada, 30.11.2015 tarih, 2014/252 esas, 2015/191 karar sayılı kararla davalı şirkete ait 2012/14516 sayılı “BİRA UZMANI” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verildiği, bu karar Dairemizin 20.09.2017 tarih, 2016/1831 esas, 2017/4549 karar sayılı kararı ile onandığı, işbu hükümsüzlük davası ile tarafları, dava sebepleri ve konusu aynı olan ve Bakırköy 1. Fikri ve Sınai haklar Hukuk Mahkemesinde görülen dava bulunduğundan, hükümsüzlük istemine ilişkin davanın derdestlik dava şartı nedeniyle HMK"nın 114/1-ı ve 115/2. maddeleri uyarınca reddi gerekeceğinden davanın YİDK kararının iptaline ilişkin davanın kabulü ile Türk Patent YİDK"nın 2014-M-15399 sayılı kararının davacı itirazlarının reddi yönünden iptaline, davalı şirket adına tescilli 2012/14516 sayılı "BİRA UZMANI" ibareli markanın hükümsüzlüğü istemli davanın HMK"nın 114/1-ı ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ve davalı Kurum vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekili ve davalı Kurum vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istekleri halinde aşağıda yazılı 49,50 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 19.01.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.