Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/1030
Karar No: 2018/200

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/1030 Esas 2018/200 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2017/1030 E.  ,  2018/200 K.

    "İçtihat Metni"



    Kararı veren
    Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Günü : 30.01.2008
    Sayısı : 449-20

    Sanık ..."nun nitelikli hırsızlık suçuna teşebbüsten TCK"nun 142/2-b, 143/1, 35/2, 62/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 30.01.2008 gün ve 449-20 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 03.03.2014 gün ve 17880-3652 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
    Hükmün onanmasına karar verilerek kesinleşmesinden sonra, sanık müdafiince 08.02.2016 tarihli dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulmuş, Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 15.02.2016 gün ve 449-20 sayı ile talebin reddine karar verilmiş, sanık müdafii tarafından bu karara itiraz edilmesi üzerine Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesince 10.03.2016 gün ve 237 değişik iş sayı ile itirazın kabulüne, infazın durdurulmasına ve yargılamanın yenilenmesine karar verilmiştir.
    Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince duruşmalı olarak yapılan yargılama sonucunda 21.02.2017 gün ve 449-20 sayılı ek karar ile; 30.01.2008 gün ve 449-20 sayılı hükmün 5271 sayılı CMK"nun 323. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onaylanmasına karar verilmiş, sanık müdafii bu ek karara karşı, 25.02.2017 tarihinde temyiz, 27.02.2017 tarihinde ise itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    Sanık müdafiince yapılan itirazı değerlendiren Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesince 08.03.2017 gün ve 295 sayı ile; ek kararın temyiz kanun yoluna tabi olduğu gerekçesiyle itiraz konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bunun üzerine Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.02.2017 gün ve 449-20 sayılı ek kararını Cumhuriyet savcısı 10.03.2017 tarihinde, sanık müdafii ise 27.03.2017 tarihinde temyiz etmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 06.07.2017 gün ve 22444 sayı ile;
    "...Sanık hakkında cinsel taciz suçundan verilen hükmün bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, atılı suçun şikâyete tabi olması, inceleme dışı mağdur Gülşah Akşit"in şikâyetinden vazgeçmesi ve sanığın da vazgeçmeyi kabul etmesi nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının TCK"nun 102/1, 73/4 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verildiği, söz konusu davada dinlenilen tanıklar ... ile Süleyman Yasin Gökçe"nin beyanlarının yeni delil niteliğinde olduğu gerekçesi ile sanık müdafii tarafından hırsızlık suçundan kesinleşmiş olan hükme yönelik yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulması üzerine mahkemece duruşmalı olarak yapılan yargılama neticesinde 21.02.2017 gün 2006/449 esas ve 2008/20 karar sayılı ek karar ile 30.01.2008 tarihli hükmün 5271 sayılı CMK"nun 323/1 maddesi gereğince onaylanmasına karar verilmesi üzerine, o yer Cumhuriyet savcısı tarafından ibraz edilen 10.03.2017 tarihli dilekçe ve sanık müdafii tarafından ibraz edilen 27.03.2017 tarihli dilekçe ile temyiz talebinde bulunulmuş ise de,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan incelenmede; sanığın tüm aşamalarda, üniversite öğrencisi olduğunu, maddi durumunun iyi olduğunu, hırsızlık yapması için bir neden bulunmadığını, mağdurun çantasını almaya çalışmadığını, bu nedenlerle hırsızlık suçlamasını kabul etmediğini ancak önünde yürümekte olan inceleme dışı mağdurun kalçasına eli ile dokunduğunu kabul ettiğini beyan ettiği, inceleme dışı mağdur Gülşah"ın, ATM cihazından para çektikleri sırada sanığın telefonla konuşup etraflarında dolandığını ve kendilerini gözetlediğini, daha sonra yolda yürümeye başladıklarında sanığın yine kendilerini takip ettiğini ve arkalarından gelerek birdenbire Gülçin"in belinde bulunan free bag çantasını çekerek almaya çalıştığını, Gülçin"in karşı koyması üzerine çantayı bırakarak bu defa kendisinin kalçasını avuçlayarak kaçtığını belirttiği; kovuşturma aşamasında alınan beyanında ise arkadaşının çantasının sanık tarafından tutulup tutulmadığını ve çekilip çekilmediğini fark edemediğini söylediği, mağdur ..."in ise sanığın kendilerini takip ettiğini bizzat görmeyip bunu arkadaşı olan Gülşah"ın söylediğini, sanığın daha sonra arkasından gelerek çantasını çektiğini, arkasını döner dönmez çantayı bıraktığını beyan ettiği; yine inceleme dışı mağdur Gülşah"ın sanık hakkında cinsel taciz suçundan verilen bozma kararı sonrasında alınan ifadesinde hırsızlık iddiasına yönelik herhangi bir görgüsünün bulunmadığını belirttiği, mağdur ..."in ise yargılamanın yenilenmesi talebi üzerine görülen duruşma sırasında sanığın arkadan gelerek kemerine dokunduğunu ancak çantayı çekmediğini, kendisinin anlık refleksle çantasını ön tarafına doğru çektiğini, bu nedenle sanığın çantasını almak amacıyla hareket edip etmediğini bilmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
    Yukarıda açıklandığı üzere, olayın gerçekleşme şekli ve sanığın tüm aşamalarda değişmeyen ısrarlı savunmalarında suçlamayı kabul etmediğini belirtmesi karşısında; atılı suçu işlediğine ilişkin mağdurların aşamalarda değişen ve birbiriyle çelişir nitelikteki beyanları dışında her türlü şüpheden uzak kesin, inandırıcı ve yeterli bir delil elde edilemeyen sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkemenin 30.01.2008 gün ve 449-20 sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
    CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece, 25.09.2017 gün ve 2415-3112 sayı ile itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanık ... hakkında mağdur Gülşah Akşit"e yönelik cinsel taciz suçundan verilen düşme kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, sanık hakkında mağdur ..."ye yönelik hırsızlık suçuna teşebbüsten kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı hırsızlık suçuna teşebbüsün sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçuna teşebbüsten verilen 30.01.2008 tarihli mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesi sonucu Özel Dairece 03.03.2014 tarihinde onanmasından sonra, sanık müdafiinin yargılamanın yenilenmesi talebi üzerine yerel mahkemece yeniden yapılan duruşma sonunda 21.02.2017 tarihinde verilen önceki hükmün onaylanmasına ilişkin kararın, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesine rağmen, bu karar Özel Dairenin temyiz incelemesinden geçmeden, Özel Dairenin 03.03.2014 tarihli onama kararının Ceza Genel Kurulunca itirazen incelenmesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 23.05.2006 gün ve 8258-5058 sayı ile; sanık ... hakkında inceleme dışı mağdur Gülşah Akşit"e yönelik eylemi nedeniyle cinsel taciz suçundan TCK"nun 105 ve 53. maddeleri ile mağdur ..."ye yönelik eylemi nedeniyle hırsızlık suçuna teşebbüsten aynı Kanunun 142/2-b, 35 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
    Yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 30.01.2008 gün ve 449-20 sayı ile; sanığın, cinsel taciz suçundan TCK"nun 105/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis; hırsızlık suçuna teşebbüsten TCK"nun 142/2-b, 143/1, 35/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, her iki suç yönünden aynı Kanunun 53. maddesi gereğince hak yoksunluklarına karar verildiği,
    Hükümlerin sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 03.03.2014 gün ve 17880-3652 sayı ile; hırsızlık suçuna teşebbüsten kurulan hükmün onanmasına; cinsel taciz suçundan kurulan hükmün ise bozulmasına karar verildiği,
    Sanık müdafii 07.05.2014 tarihli dilekçe ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 03.03.2014 gün ve 17880-3652 sayılı hırsızlık suçundan verilen onama kararına karşı CMK"nun 308. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna başvurulmasını talep ettiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 07.04.2015 gün ve 213523 sayı ile; itiraz sebeplerinin daha önce dile getirildiği, Özel Dairece yapılan incelemede bu konuların değerlendirildiği, hükmün esasına etkili bir hususun inceleme dışı bırakılmadığı, karara itiraz etmeyi gerektirecek neden bulunmadığı için itiraz yoluna gidilmediğinin sanık müdafiine bildirildiği,
    Sanık ... hakkında inceleme dışı mağdur Gülşah Akşit"e yönelik cinsel taciz suçundan verilen bozma kararı sonrası devam olunan yargılama sonucunda Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 29.12.2015 gün ve 194-638 sayı ile; şikâyetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verildiği ve bu hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
    Sanık ... hakkında mağdur ..."ye yönelik hırsızlık suçuna teşebbüsten verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik, sanık müdafii tarafından 08.02.2016 tarihli dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu, Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 15.02.2016 gün ve 449-20 sayı ile talebin reddine karar verildiği, sanık müdafiince bu karara itiraz edilmesi üzerine Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesince 10.03.2016 gün ve 237 değişik iş sayı ile itirazın kabulüne, infazın durdurulmasına ve yargılamanın yenilenmesine karar verildiği,
    Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince duruşma açılarak tanıklar ... ve Süleyman Yasin Gökçe"nin dinlendiği ve yargılamanın yenilenmesi sonucunda 21.02.2017 gün ve 449-20 sayılı ek karar ile; 30.01.2008 tarihli hükmün, 5271 sayılı CMK"nun 323. maddesinin 1. fıkrası uyarınca onaylanmasına karar verildiği, söz konusu ek kararın sanık müdafiince 25.02.2017 tarihinde temyiz edildiği, Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince kanun yollarına başvurma bildiriminin yanıltıcı nitelikte yapılması nedeniyle ayrıca 27.02.2017 tarihli dilekçe ile ek karara yönelik itiraz kanun yoluna başvurulduğu,
    Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 03.03.2017 gün ve 449-20 sayı ile; sanık müdafiinin itirazının reddine karar verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesince 08.03.2017 gün ve 295 sayı ile; ek kararın temyize tabi olduğu gerekçesiyle itiraz konusu bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği,
    Ek karara karşı 10.03.2017 tarihinde Cumhuriyet savcısı; 27.03.2017 tarihinde de sanık müdafii tarafından temyiz talebinde bulunulduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca temyiz talepleri dikkate alınmadan Özel Dairenin 03.03.2014 tarihli onama kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurulduğu,
    Anlaşılmaktadır.
    5271 sayılı CMK"nun 267 ila 271. maddelerinde düzenlenen itiraz, hâkimlik kararlarına, kanunda açıkça belirtilmiş olmak şartı ile de mahkeme kararlarına karşı başvurulan olağan bir kanun yoludur. Nitekim kanunda da itiraz kanun yoluna tâbi olan mahkeme kararları, ilgili hükümlerde açıkça belirtilmiş, Kanunun 268. maddesinde itiraz usulü ile itiraz mercilerine ilişkin hususlara, 271. maddesinde itiraz mercilerinin inceleme yöntemi ile merciince verilecek kararlara yer verilmiştir.
    Kural olarak hükümler temyiz kanun yoluna tâbi olup 5271 sayılı CMK"nun 223. maddesinde; “beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbiri, davanın reddi veya düşmesi, adlî yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı” hüküm olarak gösterilmiştir. Sayılan hükümlerden birinin verildiği hâlde, kesin nitelikteki hükümler istisna olmak üzere bu kararlara karşı başvurulabilecek olağan kanun yolu temyizdir. Görüldüğü gibi temyiz, mahkemelerin davanın esasını çözen ve kanun koyucu tarafından hüküm olarak nitelendirilen son kararlarındaki aykırılıkların giderilmesi için kabul edilmiş olağan bir kanun yoludur.
    Olağanüstü kanun yollarından biri olan yargılamanın yenilenmesi ise 5271 sayılı CMK"nun 311 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup Kanunun 311. maddesinde hükümlü lehine; 314. maddesinde ise sanık veya hükümlü aleyhine yargılamanın yenilenmesi nedenlerine yer verilmiş, 318 ve sonraki maddelerinde yenileme istemi üzerine izlenecek usul hükümleri düzenlenmiştir. Yargılamanın yenilenmesi istemi, kanunda belirlenen şekilde yapılmamış veya yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiş veya bunu doğrulayacak deliller açıklanmamış ise, bu istem kabule değer görülmeyerek reddedilecektir. Aksi hâlde yargılanmanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa yedi gün içinde bildirilmek üzere Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunacak, deliller toplanacak, delillerin toplanması bittikten sonra Cumhuriyet savcısı ve hakkında hüküm kurulmuş olan kişiden yedi günlük süre içinde görüş ve düşüncelerini bildirmeleri istenecektir. Kanunun 321. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddiaların yeterince doğrulanmadığı veya 311. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 314. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yazılı hâllerde işin durumuna göre bunların önce verilmiş olan hükme hiçbir etkisinin olmadığının anlaşılması hâlinde, yenileme istemi esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddedilecektir. Aksi hâlde mahkemece yargılamanın yenilenmesine ve duruşma açılmasına karar verilecektir. Yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylayacak veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verecek, yargılamanın yenilenmesi işlemi hükümlünün lehine olarak yapılmışsa, yeniden verilecek hüküm önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır bir cezayı içeremeyecektir.
    Yargılamanın yenilenmesinde, kanun yollarına başvuru bakımından genel kurallar uygulanacaktır. Yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olduğuna veya olmadığına ilişkin kararlar ile ikinci aşamada deliller toplandıktan sonra duruşma açılmaksızın verilen yenileme talebinin kabulü veya esassız olması nedeniyle reddi kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilecek, yargılamanın yenilenmesi istemi üzerine yeniden duruşma açılarak verilecek hükümlere karşı ise temyiz kanun yoluna başvurulabilecektir.
    Diğer taraftan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, 5271 sayılı CMK"nun olağanüstü kanun yollarının yer aldığı "Altıncı Kitap", "Üçüncü Kısım", "Birinci Bölüm"de 308. maddede;
    "(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re"sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
    (2) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
    (3) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir" şeklinde düzenlenmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, Yargıtay Ceza Daireleri kararlarına karşı başvurulan olağanüstü bir kanun yolu olup bu yetki sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına aittir. Yargıtay Cumhuriyet Savcıları, Yargıtay Kanununun 28. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adına bu yetkiyi kullanır.
    İtiraz, daire kararında gerek maddî gerekse usul hukukuna aykırı olduğu saptanan hususlara yönelik olabilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itiraz başvurusunu “itirazname” düzenleyerek yapar. İtiraz başvurusunda itiraz nedenlerinin açık ve gerekçesiyle birlikte yazılı olarak bildirilmesi gerekir.
    Bu açıklamalar ışığında ön soruna ilişkin uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Sanık ... hakkında mağdur ..."ye yönelik hırsızlık suçuna teşebbüsten verilen mahkûmiyet hükmünün Yargıtay 6. Ceza Dairesince 03.03.2014 gün ve 17880-3652 sayı ile onanmak suretiyle kesinleştiği, sanık müdafii tarafından 08.02.2016 tarihli dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu, Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 15.02.2016 gün ve 449-20 sayılı ek karar ile bu talebin reddine karar verildiği, sanık müdafiince karara itiraz edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesince 10.03.2016 gün ve 237 sayı ile itirazın kabulüne ve yargılamanın yenilenmesine karar verildiği, yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 21.02.2017 gün ve 449-20 sayılı ek karar ile; 30.01.2008 gün ve 449-20 sayılı hükmün 5271 sayılı CMK"nun 323. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onaylanmasına karar verildiği, söz konusu bu kararın sanık müdafiince 25.02.2017 tarihli dilekçe ile temyiz edildiği, Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince kanun yollarına başvurma bildiriminin yanıltıcı nitelikte yapılması nedeniyle sanık müdafiinin ayrıca 27.02.2017 tarihli dilekçeyle de ek karara yönelik itiraz kanun yoluna başvurduğu, itirazı değerlendiren Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesince 08.03.2017 gün ve 295 sayı ile, ek kararın temyiz kanun yoluna tabi olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, ardından 21.02.2017 tarihli ek kararın Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca söz konusu temyiz talepleri doğrultusunda tebliğname düzenlenip dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesi gerekirken, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 03.03.2014 gün ve 17880-3652 sayılı onama kararına yönelik olarak yargılamanın yenilenmesi talebi üzerine açılan duruşmada dinlenen mağdur ve tanıkların beyanlarına da yer verilmek suretiyle itiraz kanun yoluna başvurulduğunun anlaşılması karşısında, Özel Dairece, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilen 21.02.2017 tarihli ek karara yönelik temyiz incelemesi yapılmadan, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Özel Dairenin 03.03.2014 tarihli onama kararına karşı yapılan itirazın, Ceza Genel Kurulunca incelenmesinin mümkün olmadığı kabul edilmelidir.
    Bu itibarla, ek karara yönelik temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Dosyanın, Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 21.02.2017 gün ve 442-20 sayılı ek karar yönünden temyiz incelemesi yapılması için Özel Daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi