Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/17834
Karar No: 2007/22194
Karar Tarihi: 10.12.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/17834 Esas 2007/22194 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/17834 E.  ,  2007/22194 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sivas İş Mahkemesi
    TARİHİ : 28/05/2007
    NUMARASI : 2006/1102-2007/358

    Davacı,  SSK."lı süreler hariç 01.01.1986-28.04.2006 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Davacı, 1.1.1986-28.4.2006 tarihleri arasında SSK"na tabi çalışmaları dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitini istemiştir.
    Mahkemece üzerinde uyuşmazlık bulunmayan 1.1.1986-14.11.1990 tarihleri arasındaki dönem dışlanarak davacının 14.11.1990-28.4.2006 tarihleri arasında 165 günlük SSK çalışması dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine, prim borcu bulunduğundan yaşlılık aylığı isteminin reddine karar vermiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının 1.1.1986 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı sırasında 15.11.1990-30.4.1991 tarihleri arasında 165 günlük SSK"na tabi çalışmasının bulunduğu, ziraat odası kaydının 10.5.2001 tarihinden itibaren başladığı, kooperatif kayıtlarının bulunmadığı, zirai kredi kullanmadığı, belediye yazısına göre 1998 yılından itibaren beyan olunan arazilerinin bulunduğu, 1986-2006 yılları arasında prim ödemesi bulunmayan davacının 5458 sayılı Yasa"dan yararlanarak 27.4.2006 tarihinde topluca tek ödemesinin mevcut olduğu, 28.4.2006 tarihinde de yaşlılık aylığı talebi ile kuruma başvurduğu, ancak kurumun 15.11.1990 tarihinde başlayan SSK çalışmasını gerekçe göstererek 2926 sayılı Yasanın 6.maddesi uyarınca Tarım Bağ-Kur sigortalılığının 14.11.1990 tarihinde sona erdirildiğini bildirerek 1.1.1986-14.11.1990 tarihleri arasında 4 yıl 10 ay 13 günlük sigortalılık süresi bulunup, koşulları oluşmadığından yaşlılık aylığı istemini red ettiği anlaşılmaktadır.
    Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam sırasında kısa süreli başka Sosyal Güvenlik kuruluşlarına ait zorunlu sigortaya tabi çalışmaların bulunması halinde tarımsal faaliyetin devam ettiğine ilişkin 2926 sayılı Yasa"nın 10.maddesinde belirtilen kayıt, belge ve delillerin bulunması da gözetilerek, tarım sigortalılığı devam ettirme iradesinin kaybolmadığı dolayısıyla kısa süreli çalışmalar haricinde Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam etmesi gerektiği kabul edilir. Davacının kısa süreli SSK çalışması sonrasında 14.11.1990 tarihinden itibaren tarımsal faaliyetinin devam ettiğine dair kayıt ve belgeleri bulunmamaktadır. Bu durumda SSK çalışması sonrasında tarım sigortalılığının tekrar başlayabilmesi için yeniden kuruma başvuruda bulunması sigortalılığı devam ettirmeye yönelik prim ödemelerinin ya da yetiştirip teslim ettiği ürünlerden prim tevkifatlarının yapılmış olması gerekmektedir. Dosyadaki belgelerden kuruma yeniden başvurunun bulunmadığı, prim ödemelerinde mevcut olmadığı, prim kesintilerinin ise  mahkemece araştırılmadığı görülmektedir.
    2926 sayılı Yasanın 36.maddesi kapsamında Kurumun prim alacaklarının ürün bedellerinden tevfikaf suretiyle tahsil edilmesi mümkün bulunduğundan aynı yasanın 2.maddesi kapsamına girenlerin prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat yoluyla kesilmesi halinde bu şekilde sigortalı olma yolunda iradelerini ortaya koydukları gözetilerek davacının teslim ettiği ürün bedellerinden prim kesintilerinin yapılıp yapılmadığı araştırılıp, kesintinin varlığı halinde kesinti tarihini takip eden aybaşından itibaren sigortalılığın tesbitine, kesinti yapılmadığının anlaşılması durumunda ise 1.5.1991-28.4.2006 tarihleri arasında süre yönünden yukarıdaki açıklamalar da dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerektiği ortadadır.
    Mahkemece  bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde sonuca  yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.    

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi