20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13290 Karar No: 2016/12258 Karar Tarihi: 15.12.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13290 Esas 2016/12258 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/13290 E. , 2016/12258 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 2. Asliye Hukuk ve ... 2. Tüketici Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının maliki bulunduğu mesken için davalı ile abonelik sözleşmesi düzenlendiği ve sonrasında iptal edildiği, davalı kurumun edimini yeterince yerine getirmediği ve oluşan zararları nedeni ile davalıdan alacak talebinin tahsiline ilişkin dava açtıkları, taraflar arasındaki ilişkinin Tüketici Kanunundan kaynaklandığı ve görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2. Tüketici Mahkemesi ise taraflar arasındaki ihtilafın davacının abone olmadığı dönemde kullanılmış olan su bedeline ilişkin olduğu ve davacının daha sonra davalı kurumca resen abone yapılmış olduğu anlaşıldığından asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, davacı, ... adresinde bulunan dairesini kiralayan kişinin İSKİ ile abonelik sözleşmesi yaptığını, kiracının 24/02/2012 tarihinde evi tahliye ettiğini, aboneliğini iptal ettiğini, evi yeniden kiraya verdiklerini, yeni kiracının İSKİ ile abonelik sözleşmesi yapmak istediğinde bu dairenin 5.172,00.-TL su borcu bulunduğunun kendisine bildirildiğini, evi kontrole gittiklerinde mutfaktaki musluğun fazla tazyikten patladığının görüldüğünü, oysa ki İSKİ"nin görevlisinin su aboneliğini iptal ederken su saatinin olduğu yerden kör tıpa ile suyu kesmesi ve iptalin bu şekilde gerçekleştirmesi gerekirken bu yapılmadığı ve evde kimse olmadığı için suyun boşa aktığını, su aboneliğinin olmadığını, İSKİ"nin kusurundan kaynaklanan borcun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. 4077 sayılı Kanunun 3. maddesinde tüketici, bir mal veya hizmeti, "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla” edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi; tüketici işlemi ise, "Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukukî işlem” olarak tarif edilmiştir. Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "Etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir. Ayrıca bir hukukî ilişkinin 4077 sayılı Kanun kapsamında olduğunun kabulü için, kanunun amacı içerisinde ve yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin hukukî bir işlem olması gerekir. Somut olayda; davacı, kaçak su kullanımına dayalı olarak tutulan tutanaklardan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamından davalının abone sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin hukukî bir işlem bulunmaması, abonesiz olarak su kullanılması karşısında, dava konusu olayda 4077 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.