23. Hukuk Dairesi 2012/1386 E. , 2012/2623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken istifa ettiğini, davalı kooperatifin, istifayı kabul etmeyerek üyelik aidat borcu için iki ayrı icra takibi yaptığını, davacının itirazı üzerine itirazın iptali davaları açıldığını, her iki davanın da borcun ödendiği gerekçesi ile konusuz kaldığından reddine karar verildiğini, müvekkilinin hissesini... adlı kişiye sattığını, kooperatifin borçlar ödenmeden kişinin hak sahibi olamayacağını bildirmesi üzerine borçların... tarafından ödendiğini, toplam ödemenin 6.653,00 TL olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, müvekkili olan kooperatifin fazla para tahsil etmediğini, davacının borçlarını ödemesi neticesinde açılan davaların konusuz kaldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının fazla ödediği miktarın 4.003,68. TL olduğu, bu miktara dava tarihine kadar işlemiş olan 409,27 TL faiz eklendiğinde toplam alacağın 4.412,95 TL bulunduğu gerekçesiyle, fazla ödenen 4.412,95 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı kooperatiften istirdatına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tarihinde yürülükte olan HUMK’nun 1/1. maddesine göre mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Anılan kanunun 8. maddesinde sulh hukuk mahkemesinde hangi dava ve işlerin görüleceği düzenlenmiş olup, son fıkrada ise bu ve diğer kanunların sulh mahkemesi veya hâkimlerini görevlendirdiği dava ve işler denilmiştir. Buna göre, bir davanın sulh hukuk mahkemesinde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerekmektedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99 ncu maddesinde, bu Yasa’dan doğan uyuşmazlıklara ilişkin hukuk davalarının ticari dava olduğu kabul edilmiş, TTK.nun 5/1 nci maddesinde "Aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir.” hükmüne yer verilmek suretiyle sulh hukuk mahkemesi de ticari davalara miktar itibariyle bakmakla görevli kılınmıştır.
Somut olayda ise davacı, 11.03.2002 tarihli ihtarname ile davalı kooperatiften istifa ettiği halde istifasının kabul edilmediği, kendisine isabet eden taşınmazı sattığı aşamada haksız olarak üyelik borcu tahakkuk ettirildiğine dayanarak iş bu davayı açtığına göre, davacının, istifasının tartışılması ve üyeliğinin devam edip etmediğinin tespiti bakımından
Sulh Hukuk Mahkemesi görevli değildir. Davacının diğer talebi ile arasındaki bağlantı nedeni ile mahkemece görev hususunun resen de dikkate alınarak, görevsizlik kararı verilmek gerekirken, yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.