Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/1074 Esas 2010/2048 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1074
Karar No: 2010/2048
Karar Tarihi: 25.2.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/1074 Esas 2010/2048 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/1074 E.  ,  2010/2048 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GAZİANTEP 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 02/07/2009
    NUMARASI : 2009/104-2009/301

    Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları A.K.adına kayıtlı 2422 parsel sayılı taşınmazın haberleri olmadan 19.6.1968 tarihinde intikal ve satış yolu ile davalıların miras bırakanı K.C.’e devredildiğini, satış ve intikal işlemlerinde sahteciliğin söz konusu olduğunu ileri sürüp miras payları oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalılar, aradan 41 yıl geçtikten sonra açılan davanın haksız olduğunu davanın zamanaşımına uğradığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .....ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişmeye konu edilen payların bağlı bulunduğu taşınmazın 2422 parsel olarak 20. 4. 1965 tarihinde yapılan kadastro tespitinde A K adına tespit edildiği ve tespitin kesinleşmesini takiben ölüm sebebi ile mirasçılarına intikal ettirildiği, anılan mirasçılara ilişkin payların satış suretiyle davalıların miras bırakanı K’e temlik edildiği ve ondan da davalılara intikal ettiği anlaşılmaktadır.
    Yukarıda değinilen somut olgu gözetildiğinde 3402 sayılı kadastro yasasının 12 /3 maddesinde öngörülen “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”hükmünün kadastro tespit tarihinden önce doğan haklarla ilgili açılan davalarda söz konusu olacağı, anılan madde hükmünün kadastrodan sonraki işlemler, tasarruflarda tatbik kabiliyeti bulunmadığı tartışmasızdır.
    Oysa iddianın ileri sürülüş biçimine göre davacıların iddiasının kadastrodan önceki nedenlere değil, sonraki gerçekleştiren işlemlerle ilgili olduğundan herhangi bir hak düşürücü süre ve zamanaşımına tabi olmayacağı kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delillerin eksiksiz olarak toplanması, değerlendirdikten sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeyle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.