Davacı, 20.04.1982-31.12.1984, 01.01.1986-30.11.1990 ve 01.07.1993-30.06.1994 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 01.01.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, 20.4.1982-31.12.1984 , 01.01.1986-30,11,1990 , 01.07.1993-30.06.1994 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti ile 01.01.2006 tarihi itibariyle tahsise hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece dava konusu tarihler arasında 1479 sayılı yasaya tabi zorunlu sigortalı olduğu kabulüne karar verilmesi doğru ise de 01.01.2006 tarihi itibariyle tahsise hak kazandığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Davacının,08.01.1979-20.4.1982,01.01.1985-31.12.1985,01.12.1990-30.06.1993,01.01.1996-26.02.1999 tarihleri arası ve 13.04.2000 tarihinden itibaren vergi ve meslek kuruluşu kaydına dayanılarak zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacının 13.02.1979-20.04.1982 tarihleri arası ve 21.09.1994 tarihinden itibaren Meslek Odası; 15.09.2003 tarihinden itibaren devam eden Esnaf Sicil kaydı ve 15.01.1981-31.08.1981,01.01.1985-31.12.1985,01.12.1990-26.02.1999 tarihleri arasında ve 13.04.2000 tarihinden itibaren vergi kaydı bulunmaktadır. Uyuşmazlık, davalı Kurumun davacıyı,21.4.1982- 31.12.1984, 01.01.1986 - 30.11.1990, 01.07.1993- 30.06.1994 tarihleri arasında hiçbir kaydı bulunmamasına rağmen ödediği primler Kurumca yıllarca kullanılmış olup zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılmayacağı ve tüm bu durumlar değerlendirilerek tahsise hak kazanıp kazanmayacağı noktasında toplanmaktadır. İhtilaflı dönemlere ait primler 1992 ve 1997 affından yararlandırılıp tahsil edilerek uzun yıllar kullanılmıştır. Davacıya sosyal güvenlik yönünden ümit verildikten sonra sosyal güvenlik hakkından mahrum edecek şekilde 21.4.1982-31.12.1984,01.01.1986-30.11.1990,01.07.1993- 30.06.1994 dönemlerindeki sigortalılığın iptal edilmesi Medeni Kanunun 2.maddesinde öngörülen genel iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı ve kazanılmış hakları ortadan kaldırmak anlamına geleceği için, Mahkemece davacının bu dönemlerde de zorunlu Bağ-kur sigortalısı sayılması doğrudur. Ancak yaşlılık aylığı bağlanması için prim ve her türlü borcun ödenmesi gerekir.Kurumun 04.05.2006 tarihli yazısında davacının 18 yıl 8 ay 6 gün hizmet süresinde dahi 1.347 YTL prim borcu olduğu belirtildiğine göre 25 yıllık sigortalılık süresi esas alındığında prim borcu olduğu ortada iken bu borcunun ödenmesine yönelik dayanakları gösterilmeden ve yaşlılık aylığı şartlarının ne şekilde oluştuğu karar yerinde tartışılmadan yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır
Mahkemece yapılacak iş, şayet davacının 25 yıl üzerinden; prim ödeme yok ise, 1479 sayılı Kanunun 35. maddesi son fıkrası gereği davacı 15 yıl prim ödediği anlaşılırsa talep tarihinden itibaren kısmi aylık bağlanmasına karar vermektir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 06.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.