6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/6851 Esas 2017/9356 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6851
Karar No: 2017/9356
Karar Tarihi: 08.11.2017

6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/6851 Esas 2017/9356 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2016/6851 E.  ,  2017/9356 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1)Suç zabıt tutanağında zeminde dip köklerden ve açmanın ne şekilde yapılmış olduğunun bahsedilmemesi, kesildiği iddia edilen emvalin mevcut olmaması, bilirkişinin raporunda ise hem zeminde dip köklerin bulunmadığı hem de dip köklerin incelenmesinden açmanın 2010 yılı Mart Nisan ayında yapılmış olduğu, ayrıca ağaçların yapacak nitelikli olup motorlu testere ile kesilmiş olduğu belirtilerek (tutanakta gösterildiği gibi) çelişkiye düşülmesi karşısında, sanığın ağaç kesmediği sadece babasından kalan meyve bahçesini mevcut haliyle kullandığı ve zaman zaman kuruyan meyve ağaçlarının yerine yenilerini diktiğini beyan etmesi karşısında,
    Dip köklerin mevcut olmaması durumunda, ağaç kesme ve açma suçlarının nasıl gerçekleştirilmiş olduğu hususunda tereddüt oluşması nedeniyle, öncelikle bilirkişinin raporundaki çelişki giderilerek, tutanak tanıkları ile sanığın dava konusu yeri ne şekilde kullandığını bilebilecek durumda olan köy muhtarı, ihtiyar heyeti üyeleri, köy bekçisi ile komşu parsel sahipleri dinlenerek, sanığın ağaç kesip kesmediği, alandaki ağaçların ne zaman kesilerek açma yapılmış olduğu ve alanın eski açma olduğunun saptanması durumunda sanık hakkında 6831 sayılı Kanun"un 93/2. maddesinin uygulanabilmesi için dava konusu yerde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir.
    Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 365/2. maddesinin aksine Ceza Davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece
    bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; Davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine karar verilen tesis değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.