10. Hukuk Dairesi 2015/11284 E. , 2016/2164 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ... Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
2006 yılının Kasım ayında davalı Kuruma yönelttiği başvuru üzerine 01.12.2006 gününden itibaren 506 sayılı Kanuna tabi isteğe bağlı sigortalılığı başlatılan ve 30.04.2009 tarihine kadar primlerini ödeyen davacının 30.04.2009 günü yaşlılık sigortasından aylık tahsis talebinde bulunduğu, Kurumca yapılan irdelemede 01.10.2008 – 30.04.2009 tarihleri arasındaki 210 günlük isteğe bağlı sigortalılığın 506 sayılı Kanun hükümleri/5510 sayılı Kanunun 4/1-(a) maddesi kapsamında değerlendirildiği, ayrıca, 1976 – 1979, 22.02.2005 – 30.11.2006 dönemlerindeki 506 sayılı Kanuna tabi 499 ve 398 günlük zorunlu sigortalılık, 01.12.2006 – 30.09.2008 tarihleri arasındaki 506 sayılı Kanuna tabi 660 günlük isteğe bağlı sigortalılık, 1983 – 2000 dönemindeki 1479 sayılı Kanuna tabi 6469 günlük zorunlu sigortalılık, 210 günlük askerlik borçlanması gözetilmek suretiyle, 2829 sayılı Kanunun 8. maddesinde yer alan, birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden ilgililere son 7 yıllık fiili hizmet süresi içinde hizmet süresi fazla olan kurumca kendi mevzuatına göre aylık bağlanacağı yönündeki hüküm uygulanıp, 506 sayılı Kanunun Geçici 81/B-(a) maddesi gereğince 01.05.2009 tarihinden itibaren davacıya aylığın tahsis edildiği, 2014 yılının Şubat ayında yeniden irdeleme yapan Kurumca 01.10.2008 – 30.04.2009 dönemi isteğe bağlı sigortalılığın 5510 sayılı Kanunun 4/1-(b) maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, buna göre son 7 yıllık fiili hizmet süresinin niteliği karşısında davacı hakkında Geçici 81. maddenin uygulanamayacağı, tahsiste tabi olunan 1479 sayılı Kanunun Geçici 10. maddesi gereğince de koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle başlangıç günü itibarıyla aylığın iptal edilip 01.05.2009 – Şubat / 2014 döneminde ödenenler yönünden faizsiz olarak borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmakta olup aylığın iptali ve yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar nedeniyle borç tahakkuku yönündeki Kurum işleminin iptaline ilişkin olarak işbu dava açılmıştır.
Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Kanunun, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılanların sıralandığı 4. maddesinin 1. fıkrasında, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar (a) bendinde, köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar (b) bendinde açıklanmış, 50. maddesinde, isteğe bağlı sigortanın, kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tâbi olmalarını sağlayan sigorta olduğu belirtilmiş, “İsteğe bağlı sigorta ve şartları” başlığını taşıyan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 51. maddesinin son fıkrasında, isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş sürelerin, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınacağı ve söz konusu sürelerin, bu maddenin 3. fıkrası hükmü saklı olmak üzere 4/1-(b) maddesi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edileceği bildirilmiştir.
Hizmet akdine tabi olarak işverenler tarafından çalıştırılanların sigortalılıkları 506, herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların sigortalılıkları 1479 sayılı Kanunda düzenlenmiş, anılan Kanunlarda zorunlu ve isteğe bağlı olmak üzere koşulları farklı iki sigortalılık türüne yer verilmiş iken söz konusu kanunları birleştirici özelliği bulunan 5510 sayılı Kanun kabul edilmiş, anılan Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 50 – 52. maddelerinde isteğe bağlı sigortalılık hükümleri açıklanmıştır. 51. maddenin son fıkrasındaki emredici hüküm karşısında, isteğe bağlı sigortalılık 506 sayılı Kanuna tabi olarak 01.10.2008 gününden önce başlatılmış olsa dahi fıkranın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden itibaren ödenen isteğe bağlı sigorta primlerinin, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar hakkındaki 4/1-(b) maddesi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilmesi gerektiği, isteğe bağlı sigortalılığın 01.10.2008 günü öncesinde 506 sayılı Kanuna tabi olarak başlatılmış olmasının, bu tarih sonrası yönünden ilgili sigortalı açısından kazanılmış hak oluşturmadığı ve sürelerin 4/1-(a) maddesi çerçevesinde değerlendirilemeyeceği belirgindir. Şu durumda eldeki davada, koşulları gerçekleşmemesine karşın tahsis edilen aylığın iptalinin zorunlu olduğu, aylık bağlama ve ödemeler Kurumun hatalı işleminden kaynaklandığından 5510 sayılı Kanunun 96/1-(b) maddesi uygulanarak faizsiz olarak borç tahakkuk ettirilmesi gerektiği ve sonuçta Kurum işlemlerinin yerindeliği açıktır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın mahkemece, Kurumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma ilkesine aykırı hareket ettiği yönündeki yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.