17. Ceza Dairesi 2016/2719 E. , 2016/7544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Ortadan kaldırma
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 2014/145 Esas, 2015/145 Karar ve 05.05.2015 tarihli kararında da belirtildiği üzere, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suçtan mahkum olması halinde açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanabileceği, bunun için ikinci suçun denetim süresi içinde işlenmesi ve kasıtlı suç olmasının yeterli olduğu, ikinci suçun kesinleşme tarihinin öneminin bulunmadığı, şikayete bağlı veya re"sen soruşturulan bir suç olmasının sonuca etkili olmadığı, Kanun koyucunun ikinci suçun kasıtlı suç olmasını yeterli gördüğü, ikinci suçun niteliği konusunda bir sınırlama getirmediği, bu nedenle mahkemenin sanığın denetim süresi içinde işlediği kasıtlı suçtan verilen kesin nitelikteki mahkumiyet hükmünü esas alarak açıklanması geri bırakılan hükmü açıklamasında bir isabetsizlik bulunmadığı; 02.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un Geçici 2/2. maddesinde “...hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.” düzenlenmesine yer verildiği, 5271 sayılı CMK"nın 231/10. maddesinde ise “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir” düzenlemesine yer verildiği, somut olayda hakkında karşılıksız yaralanma suçundan kamu davası açılan sanık hakkında mahkemece 30.11.2010 tarihinde 5 yıl denetim süresi belirlenerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 05.01.2011 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde 6352 sayılı Kanun"un Geçici 2/2. maddesinin yürürlüğe girmesi nedeniyle dosyayı re"sen ele alan mahkemenin katılan kurumun zararını 09.06.2010 tarihinde karşılayan sanık hakkında ödeme nedeniyle “cezanın tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmasına” karar verildiği olayda, 5271 sayılı CMK"nın 231/10. maddesi ile 6352 sayılı Kanun"un Geçici 2/2. maddesi arasında özel kanun-genel kanun ilişkisi bulunduğu, belli bir dönem için geçerli olmak ve yalnızca karşılıksız yararlanma suçları yönünden uygulanmak üzere yeni düzenlemeler içeren 6352 sayılı Kanun"un Geçici 2/2. maddesinin özel kanun niteliğinde olduğu ve 5271 sayılı CMK"nın 231/10. maddesine göre öncelikle uygulanması gerektiği, ayrıca somut olayda katılan kurum zararını denetim süresi işlemeye başlamadan önce (09.06.2010 tarihinde) ödeyen sanığın ödeme yaptığı halde 5 yıl boyunca denetim süresinin geçmesini beklemek zorunda kalmasının aleyhine bir durum olduğu, bu yönüyle mahkemenin 6352 sayılı Kanun"un Geçici 2/2. maddesini öncelikli olarak uygulamasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamede yer alan aksi yöndeki düşüncelere iştirak edilmemiştir.
Ancak;
Katılan kurumun zararını tazmin etmiş olan sanık hakkında, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan...vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 6352 sayılı Yasa"nın Geçici 2/2. ve 5271 sayılı CMK"nın 223/4-(a) maddeleri uyarınca sanık hakkında CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 12.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.