12. Ceza Dairesi 2015/10768 E. , 2016/13759 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hüküm : TCK"nın 136/1, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık ..."in, daha önce aynı işyerinde çalıştığı mağdur ... tarafından arkadaşlık teklifinin reddedilmesine tepki olarak, “...” isimli facebook profili ile üye olduğu “Ensest eşini paylaşmak isteyenler” isimli grupta, “Eşimin numarası bu, arayın, adı ..., o da çok istiyor, İzmir Menemen"de oturuyoruz, 0546... bekliyor.” biçiminde paylaşımda bulunduğu olayda,
Mağdurun kişisel veri niteliğindeki adını, yaşadığı yeri, aktif kullanımında olan GSM numarasını açıkça ve onun bilgisi dışında yayımlayan sanığın eyleminin TCK"nın 136/1. maddesinde tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturduğuna ve temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesine ilişkin yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 136/1. maddesinde bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken, anılan maddede, suç tarihinden sonra ve karar tarihinden önce 06.03.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 4. maddesi ile yapılan değişiklikle ceza miktarının iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası olarak belirlenlenmiş olması karşısında, TCK"nın 7/2. maddesi gereğince, suçun işlendiği zamandaki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki kanuna göre hükmedilecek sonuç cezalar belirlendikten sonra sanığın lehine olan kanunun tespiti ile lehe kanunun bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun kararın gerekçesine yansıtılması suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmemiş ise de, asgari hadden uzaklaşılarak tayin edildiği açıklanan temel cezanın 2 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi nedeniyle yerel mahkemece suç tarihindeki lehe düzenleme uyarınca uygulama yapıldığı ve 6526 sayılı Kanun"un 4. maddesi ile yapılan değişikliğin sanık aleyhine sonuç doğuracağı açıkça anlaşıldığından, bu husus bozma nedeni olarak kabul edilmemiştir.
Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suçunu ikrar etmesine ve pişmanlığına rağmen yazılı şekilde cezalandırılmasından dolayı hükmün bozulması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 28.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.