Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/2424 Esas 2007/21828 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/2424
Karar No: 2007/21828
Karar Tarihi: 04.12.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/2424 Esas 2007/21828 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/2424 E.  ,  2007/21828 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Afyonkarahisar İş Mahkemesi
    TARİHİ : 17/11/2006
    NUMARASI : 2006/328-2006/536

    Davacı,  1.5.1995-31.5.2006 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün  davalılar  vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Davacı, 31.05.2001 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiğinin ve  01.06.2001 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa’ya  tabi isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti ile SSK’dan yaşlılık aylığı bağlanmasına   karar verilmesini istemiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 31.10.1986 tarihinde Kurum kayıtlarına alınan giriş bildirgesi ile 01.11.1986 tarihinde resen 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, teslim ettiği  ürün bedellerinden 1995 ila 2005 yılları arasında prim kesintilerinin yapılarak Bağ-Kur hesabına yatırıldığı, davacının 01.06.2001-30.09.2003 ve 01.03.2004-14.04.2005 tarihleri arasında ise 506 sayılı Yasa’ya  tabi isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildiği, 14.04.2005 tarihinde SSK’dan yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu, anlaşılmaktadır.
    Mahkemece kısa kararda talep gibi 31.05.2001 tarihinden itibaren davacının  tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığının ve 01.06.2001 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı olduğunun ve SSK’dan yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine  karar verildiği, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında da aynı şekilde karar verildiği halde gerekçe bölümünün dava konusu ile bir ilgisinin bulunmayıp başka bir dava ile ilgili gerekçe olduğu görülmektedir.
    Gerçekten HUMK.nun 388/3. maddesine göre hükmün gerekçe bölümünde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları veya anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep gösterilmelidir. Mahkemelerin kararlarının gerekçeli olması gerektiği hususu, bir Anayasa emridir (Anayasa madde 141,3). Kararın gerekçesiz olması, mutlak bir bozma sebebidir.  Yargıtay, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde  karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumların  vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.