23. Hukuk Dairesi 2011/4292 E. , 2012/2603 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı ... vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifin sitesi içindeki dairede kiracı olarak oturmakta iken, davalı kooperatifin site içi su tahliye kanallarını ve apartman yüzeyi su izolasyonunu yaptırmamasından dolayı dairesini yağmur sularının basması nedeniyle evde bulunan eşyalarının zarar gördüğünü ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.100,00 TL"nin olayın gerçekleştiği 08.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı ... vekili de, aynı olaydan dolayı daire maliki olan müvekkilinin dairesinde oluşan zararına karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.800,00 TL"nin 08.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, müvekkilinin dairelerde oturanlardan aidat toplayamadığını, bu sebeple sitedeki çoğu hizmeti gerçekleştiremediğini, davacıların da aidatlarını ödemediğini, kooperatife borçlu olduklarını, kendi edimlerini yerine getirmeyen bir kimsenin talepte bulunamayacağını, doğal bir afet olan yağış sebebiyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davaların reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin üyesi olan davacı ..."nun maliki bulunduğu, davalı kooperatife ait taşınmaz üzerine inşa edilen dairede davacı ..."in kiracı olarak oturduğu, 08.06.2010 tarihinde yoğun yağmur nedeniyle apartman çevresine drenaj ve temel seviyesine kadar yapılması gereken su izalasyonlarının, tahliye kanallarının yapılmaması nedeniyle yağmur sularının daireye zarar verdiği, davalı kooperatifçe bu tedbirlerin bina yapılırken alınması gerektiği, dairede 6.800,00 TL"lik zarar meydana geldiği, ..."in eşyalarında ise toplam 2.100,00 TL"lik zarar oluştuğu gerekçesiyle, her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacılar tarafından, dava öncesinde konutta ve eşyalarda meydana gelen zararın miktarı ile kusur oranının tespiti için ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/58 değişik iş sayılı dosyasında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak tazminat talep edilmiş ve mahkemece bu raporda tespit edilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, HMUK"un 372. maddesi gereğince davalı tarafa tebliği gereken tespit talep dilekçesi ile tespit kararı davalıya tebliğ edilmediği gibi yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu da tebliğ edilmemiş olduğundan, tespit dosyasında alınan bu raporun davalı tarafı bağlayıcılığı yoktur. Bu durumda, mahkemece konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi heyeti seçilerek ve gerekirse mahallinde keşif yapılarak, tarafların tüm delilleri de değerlendirilmek suretiyle, öncelikle tarafların kusur durumları, bu konuda başkaca sorumlu kişilerin bulunup bulunmadığı hususları ile zarar miktarının tespiti için açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde kendisine tebliğ edilmeyen ve itiraz hakkı tanınmayan tespit raporuna ve eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.