6100 SAYILI KANUN’UN 335 VD. MADDELERİ UYARINCA, ADLİ YARDIM TALEBİNDE BULUNAN KİMSENİN, KENDİSİYLE AİLESİNİ GEÇİNDİRMEK BAKIMINDAN ÖNEMLİ BİR ZARURETE DÜŞÜRMEKSİZİN DAVANIN GEREKTİRDİĞİ GİDERLERİ ÖDEMEKTEN KISMEN VEYA TAMAMEN ACİZ İÇİNDE BULUNDUĞUNU (FAKİRLİK ŞARTI) VE DAVASINDA VEYA SAVUNMASINDA HAKLI OLDUĞUNU (HAKLI OLMA ŞARTI) İSPAT ETMESİ GEREKİR. AYNI YASA’NIN 336/2. MADDESİNE GÖRE DE TALEPTE BULUNAN KİŞİ, İDDİASINI DAYANDIRDIĞI DELİLLERİ VE YARGILAMA GİDERLERİNİ KARŞILAYABİLECEK DURUMDA OLMADIĞINI GÖSTEREN MALİ DURUMUNA İLİŞKİN BELGELERİ MAHKEMEYE SUNMAK ZORUNDADIR.
Taraflar arasında görülen davada (İstanbul Yedinci Asliye Ticaret Mahkemesi)’nce verilen 25.03.2008 tarih ve 2006/853-2008/161 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı Rana ve Şebnem ile Cumali vekilleri tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dava, davacı şirketin eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri olan davalılar aleyhine açılan sorumluluk davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve kararı, davacı vekili ile davalılar Şebnem, Rana ve Cumali vekilleri temyiz etmiştir. Mümeyyiz davalılardan Rana ve Cumali vekilleri tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile adli yardım talebinde bulunulmuş, ancak mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 336/3. maddesi uyarınca kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılır. Aynı Yasa’nın 448. maddesi uyarınca bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. 336/3. maddesi, bu Kanun’un yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinden olmadığından, geçici 1. madde kapsamında da değildir. Dolayısıyla anılan davalılar vekilinin temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar vermeye yetkili mercii, temyiz incelemesi yapmakla görevli bulunan Dairemizdir.
Bu çerçevede davalılar Rana ve Cumali vekillerinin adli yardım talebi ile ilgili olarak yapılan incelemede, 6100 sayılı Kanun’un 335 vd. maddeleri uyarınca, adli yardım talebinde bulunan kimsenin, kendisiyle ailesini geçindirmek bakımından önemli bir zarurete düşürmeksizin davanın gerektirdiği giderleri ödemekten kısmen veya tamamen aciz içinde bulunduğunu (fakirlik şartı) ve davasında veya savunmasında haklı olduğunu (haklı olma şartı) ispat etmesi gerekir. Aynı Yasa’nın 336/2. maddesine göre de talepte bulunan kişi, iddiasını dayandırdığı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. Somut uyuşmazlıkta ise anılan davalılar vekillerince sunulan adli yardım talebine ilişkin dilekçelerin ekinde, taleplerini haklı gösterecek hiçbir bilgi ve belgeye yer verilmemiştir. Bu durum karşısında Dairemizce davalılardan Rana ve Cumali vekillerinin kanun yoluna ilişkin harç ve giderler bakımından adli yardım talebinin HMK’nın 337/2. maddesi uyarınca kesin olarak reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle Dairemizce adli yardım talebinin kesin olarak reddine karar verildiğinden, bu kez mahkemece davalılar Rana ve Cumali’ye, adli yardım taleplerinin reddedildiğinin bildirilmesi ve 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanun ile değişik 432. maddesi yollaması ile 426/D maddesi uyarınca peşin temyiz harcının ve dosyanın Yargıtay’a sevki giderinin ikmali gereklidir.
Bu durum karşısında mahkemece, Dairemizin adli yardım talebinin reddi kararının da eklenmesi suretiyle davalılar Rana ve Cumali’ye HUMK’nın anılan hükümleri uyarınca gerekli meşruhatı havi davetiyenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi için dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.
3- Yine mahkemece verilen karar davacı vekili ile davalı Şebnem vekilince de temyiz edilmiş olduğundan, 2. bentte açıklanan eksikliğin yerine getirilmesinden sonra, mümeyyiz taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenebilmesi için mahkemece her halükarda dosyanın Dairemize gönderilmesi gerekmektedir.
S o n u ç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar Rana ve Cumali vekillerinin adli yardım talebinin kesin olarak reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkemece Dairemizin adli yardım talebinin reddi kararının da eklenmesi suretiyle, davalılar Rana ve Cumali’ye gerekli meşruhatı havi davetiyenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle de mahkemece davacı vekili ile davalı Şebnem vekilinin temyiz itirazlarının incelenebilmesi amacıyla her halükarda Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline iadesine, 12.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.