Esas No: 2018/2324
Karar No: 2020/1202
Karar Tarihi: 19.11.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2324 Esas 2020/1202 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2324
KARAR NO: 2020/1202
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2017
NUMARASI: 2017/792 Esas-2017/945 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacı şirketin davalıdan 2014 model ... araç satın alarak firmaya 18/03/2015 tarihinde 57.017,51 TL ödediğini, henüz 4 ay dolmadan aracın sol arka tavan çıtasında boya atması kapı iç fitil üzerinde sararma arka cam kenarlarında paslanma gören davacının, aracı Mardin yetkili servisine götürdüğünü, yapılan inceleme sonunda temizleme ve ardından yapılacak boya ile hasarın giderilebileceğinin davacıya söylendiğini, davacının sıfır aldığı ve henüz dört ayı dahi dolmayan aracın üretim hatasından kaynaklı ayıbı nedeniyle boya yaptırmak istemediğini, ve aracı servisten işlem yaptırmaksızın aldığını, satın aldığı Bursa yetkili servisi ile görüşerek araçtaki boya probleminin üretim hatası olduğunu, gizli ayıp olduğunu, aracın boyanması halinde değer kaybına uğrayacağını, seçimlik hak olan malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, aksi halde bedel iadesini talep ettiğini, ancak bayiden olumlu yanıt alamadığını belirterek, ... plakalı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde 57.017,51 TL'nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; derhal ihbar şartının yerine getirilmediğini, ayrıca araçtaki ileri sürülen hususların gizli ayıp veya üretim hatası olmadığını, aracın boya değerlerinin standart değerler içerisinde olduğunu, davacının seçimlik haklarını kullanma koşullarının oluşmadığını, aracın misliyle değişimi halinde davacının kullanım bedelinin araç bedelinden mahsubu gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece 29.12.2016 tarihli karar ile; davanın kabulüne, aracın misliyle değişimine, bunun mümkün olmaması halinde ise araç satış bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesinin 25.05.2017 tarihli kararıyla; davacı bakımından aracın ayıpsız benzeriyle değiştirilmesini talep koşullarının oluştuğu, ancak ilk derece mahkemesince iki seçimlik hakka birden karar verildiği, bunun infazda tereddüt oluşturacağı gerekçesiyle, kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince istinafa konu iş bu karar ile; davanın kabulüne, aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; kesin bir kanaat yansıtmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından derhal ihbar şartının yerine getirilmediğini, araçta ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, ayrıca aracın kullanım bedelinin araç bedelinden mahsubunun gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, tacirler arası satıma konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misliyle değişim istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda 6098 sayılı TBK'nun 223/2. maddesi uygulanır. TBK’nın 223. maddesine göre; alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Somut olayda; davalı tarafından 18.03.2015 tarihinde davacıya satışı yapılan araçtaki paslanma ve boya kusurları nedeniyle davacı tarafından aracın 07.07.2015 tarihinde servise getirildiği, araçtaki ayıbın gizli ayıp, yani kullanımla ortaya çıkan ve basit bir gözden geçirmeyle tespit edilemeyecek nitelikte bir ayıp söz konusu olduğundan, ayıp ihbar süreleri bakımından TTK’nın 23. maddesi hükmü değil, TBK’nın 223. maddesi hükmünün uygulanması gerektiği, dolayısıyla ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilmelidir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere; aracın tavan çıtasında boya atmaları ve arka cam kenarlarında pas ve korozyon oluştuğu, her iki durumun da üretimden kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, davacının sıfır olarak aldığı aracı ayıplı bir şekilde kullanmaya zorlanamayacağı, tespit edilen ayıpların araçtan elde edilecek faydayı büyük ölçüde ortadan kaldıracak nitelikte oluşu ve hakkaniyet kuralları gereğince TBK'nın 227/4. maddesi uyarınca satılanın ayıpsız benzeriyle değiştirilmesi koşullarının oluştuğu, davacı vekilince de bu seçimlik hakkın kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davanın kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi yerinde olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 'nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 3.894,86- TL istinaf karar harcından
davacı tarafından peşin yatırılan 973,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 2.920,96-TL harcın davalıdan alınarakhazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.'nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/11/2020