18. Ceza Dairesi 2019/10302 E. , 2020/5764 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
A) Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulanan Kanun maddesinin hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4 yerine 54/4 olarak gösterilmesinin mahallinde düzeltilebileceği değerlendirilmekle bozmayı gerektirmediği,
Anlaşıldığından, sanık ...’un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B) Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Sanığın, olay günü görevli müşteki ...’e hitaben söylediği mahkemece kabul edilen “ lan ” sözünün, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
2) Kabule göre de;
a) Sanığın hakaret kabul edilen sözlerinin aleni bir ortam olan karakolda söylediğinin anlaşılması karşında, TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Adli para cezası tayin edilirken TCK’nın 52. maddesi uyarınca temel cezanın gün üzerinden belirlenmesi, artırım ve indirimlerin de gün üzerinden yapılması gerektiği düşünülmeden, yönteme aykırı biçimde yıl ve ay üzerinden hesap yapılarak eksik ceza tayin edilmesi,
c) Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4 yerine 54/4 olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.