23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/950 Karar No: 2020/2675 Karar Tarihi: 09.09.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/950 Esas 2020/2675 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2017/950 E. , 2020/2675 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete gümrük müşavirliği hizmeti verdiğini, sözleşme imzaladıklarını, sözleşmenin tek yanlı fesih hakkı tanıyan maddelerinin hukuka aykırı olduğunu, davalının tek yanlı olarak sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin iki adet teminat mektubunun iadesini istediğini, ancak davalının iade edilmediğini ileri sürerek teminat mektuplarının iadesi ile müvekkil tarafından ödenen devre komisyon ve faizleri ve müvekkilinin zararlarına karşılık şimdilik 10.000. TLnin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmece tanınan hakka dayanarak sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin peyderpey tasfiye edildiğini, sözleşmenin feshinden önce davacının yaptığı işlerden dolayı müvekkili şirket yetkilileri aleyhine yüksek miktarda para cezası ikame edildiğini ve açılan davaların derdest olduğunu, açılan davanın yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 30/05/2013 tarih ve 2013/1342 Esas 2013/3623 Karar sayılı ilamı ile ‘TBK"nın 512. maddesi uyarınca, vekil haksız azil halinde güvendiği vekalet ilişkisinin uygun olmayan zamanda ortadan kalkmasından dolayı uğradığı menfi zararı isteyebileceği, bu tazminatın dayanağı sözleşmenin ihlal edilmiş olması olmadığını, her zaman sözleşmeyi sona erdirme hakkının olumsuz sonuçlarını gidermeye yönelik olduğu, vekil, vekaletin devam edeceğine güvenerek fiilen yaptığı masraflar için belirtilen madde hükmüne dayalı olarak tazminat isteminde bulunabileceğini, bu çeşit masrafın varlığını ve tutarını vekilin kanıtlaması gerektiğini, zarar hesaplanırken vekilin bu masraflar dolayısıyla sağladığı yararın da mahsup edilmesi gerektiği, mahkemece bilirkişi kurulundan davacının talep edebileceği menfi zarar hususunda ek rapor alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilmek üzere uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının davalı ile akdedilmiş sözleşmesinden dolayı dava dışı Basf firması ile akdettiği sözleşmenin feshedildiği iddiasının ispat edilemediği, teminat mektuplarının sözleşmenin feshi sonrasında iadesi gerektiği, bu sebeple davacının teminat mektubu için fesih tarihinden sonra bankalara ödemiş olduğu komisyon bedellerini talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, teminat mektuplarının davacıya iadesine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.